SonTurkHaber.com
close
up
Menu

Bir aileye bu yapılır mı? Yenidoğan cinayetlerinde Sağlık Bakanlığı nın içinde olduğu skandal!

Ankara’da doğal yaşam büyülüyor: Nallıhan Kuş Cenneti’nde göçmen kuşlar görüntülendi VİDEO İZLE

Sergen Yalçın dan gece yarısı Beşiktaş paylaşımı! Binlerce beğeni ve yorum geldi Fanatik Gazetesi Beşiktaş (BJK) Haberleri Spor

İstanbul’da toplu taşımaya zam geldi: İşte yeni otobüs, metro, metrobüs ve vapur ücretleri Sözcü Gazetesi

Gaziantep’te lezzet şöleni yaşanacak: Şehir Picasso ile tanışacak Gaziantep Haberleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye Yüzyılı, ilim, kültür ve sanat erbabımızın eserleriyle şekillenecek

Mauro Icardi, Olimpiyat Stadı nda da sahnede! Arjantinli yıldızdan iki maçta iki gol, Metin Oktay sevincini anlattı... Fanatik Gazetesi Galatasaray (GS) Haberleri Spor

Sıra mahkeme salonlarına geldi: AKP li Külünk ten İmamoğlu nun savunmasına müdahale çağrısı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yalçın: Kontrolden çıkmış İsrail Türkiye’ye de saldırır şüpheniz olmasın VİDEO İZLE

Merkez‘den tabela indirimi Sözcü Gazetesi

Gündem: Sazlıbosna… Arnavutköy Belediye Başkanı Candaroğlu İBB’yi sert sözlerle eleştirdi: “Yasal sorumluluk içerisine girerler”

İzmir deki karakol saldırısında saldırgan ile anne ve babası dahil 9 kişiye tutuklama talebi

Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesini canlı yayında anlattı: Bir husumet görmedim

Cumhurbaşkanlığı kararıyla bir grev daha ertelendi!

Meteoroloji duyurdu! İstanbul dahil 17 ile uyarı

Jakub Kaluzinski resmen Başakşehir de!

Motosiklet denetiminde ceza yağdı Adana Haberleri

Beşiktaş ın yeni Portekizli yengesi: Rita Ribeiro Magazin haberleri

Küresel piyasalar pozitif seyrediyor İş Yaşam Haberleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Dev Adam ı tebrik etti

Gazze’den geriye sadece fotoğraflar kaldı Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

Gazze’den geriye sadece fotoğraflar kaldı Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

Yenisafak sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.

TRT World’ün yeni belgeseli “Fotoğraflarımda Kalan Gazze”, iki fotoğrafçının savaş öncesi çektikleri fotoğraflarla savaş sırasında çekilen kareleri karşılaştırarak, soykırıma dönüşen savaşın yüzünü ve Gazze’deki insan hikâyelerini gözler önüne seriyor. Yaiha Barzaq, “Önceden çocukların sevgisini ve masumiyetini fotoğraflıyordum. Savaş sonrası lensim acı, kayıp ve yıkımı belgelemeye dönüştü” derken, Mahmoud Abu Hamda ise, “Estetik fotoğraflarla güzellik mesajı verirken savaş sonrasında insanların çok zor koşullar altında yaşamlarını sürdürmelerini fotoğrafladım” ifadelerini kullanıyor.

TRT World, Gazze’deki çatışmaları ve savaş fotoğrafçılığını merkeze alan yeni belgeseli “Fotoğraflarımda Kalan Gazze” ile savaş gazeteciliğine farklı bir açıdan bakarak, savaştan önce manzara ve yemek fotoğrafları ile ödüller kazanmış Mahmoud Abu Hamda ile Gazze’deki ilk yeni doğan bebek fotoğrafları çeken stüdyoyu kuran genç fotoğrafçı Yaiha Barzaq’ın hikâyesini merkeze alıyor. Çekimleri geçen yıl başlayan belgesel, iki fotoğrafçının savaş öncesi çektikleri fotoğraflarla savaş esnasında çektikleri fotoğrafları karşılaştırarak soykırıma dönüşen savaşın yüzünü ve Gazze’deki insan hikâyelerini gözler önüne seriyor. Yeni Şafak Pazar olarak; Gazze’deki ilk yeni doğan bebek fotoğraflarını çeken stüdyoyu kuran genç fotoğrafçı Yaiha Barzaq, doğa ve yemek fotoğrafçısı Mahmoud Abu Hamda ve belgeselin yönetmeni Omar Nabil ile konuştuk.

Gazze halkı güzellikleri çok sever

Çocuk fotoğrafçısı Yaiha Barzaq, Gazze’de fotoğrafçılığa ilgisinin çocukluğuna dayandığını belirtiyor. Üniversitede multimedya eğitimi aldıktan sonra 2010’dan itibaren yerel bir radyoda ses teknisyeni olarak çalışmış. 2012’de ise televizyon fotoğrafçılığı yapmaya başlamış. Gazze’de çok sayıda büyük fotoğrafçı olduğunu ve onların arasından sıyrılmanın kolay olmadığını ifade eden Barzaq, doğum fotoğrafçılığı alanını keşfetmesinin kendisini çok motive ettiğini, özellikle de bir çocuğu olduğu için onun için özel fotoğraflar çekmek istediğini söylüyor. Barzaq, “Gazze’de bu alanda uzman kimse yoktu. Bu benim öncü olmam için bir fırsattı. Başarılı olacağıma emindim çünkü Gazze halkı güzellikleri çok sever” diyor. 2018’in sonunda kendi stüdyosunu açan Barzaq, kısa sürede birçok başarı elde ettiklerini ve yerel ve uluslararası doğum fotoğrafçılığı alanında tanındıklarını belirtiyor.

Savaş öncesi ve sonrası çektiği fotoğrafları karşılaştırdığında sanki iki farklı hayat yaşadığını anlatan çocuk fotoğrafçısı Yaiha Barzaq, “Her gün Gazzeli çocukların, çocukluklarının nasıl ellerinden alındığını hatırlatıyor” açıklamasını yapıyor.

Diğer çocuklar gibi yaşamayı ve mutlu olmayı hak ediyorlar

“Fotoğraflarımda Kalan Gazze” belgeseli hakkında konuşan Barzaq, “Savaş öncesinde konforlu bir hayatım vardı. Evliydim, küçük bir ailem ve iki çocuğum vardı. Evim ve arabam vardı, kendi işim ve finansal güvenliğim vardı. Ama savaş her şeyi yok etti. Şükürler olsun ki ben ve ailem sağ salim kaldık, bu bana yeter. Daha önce masumiyeti ve güzelliği fotoğraflayan bir kişiyken, lensim artık çocukları yaralı, evsiz ve üzgün olarak belgelemek zorunda kaldı. Şehir, insanlar, mahalleler, ağaçlar, çocuklar, gençler ve kadınlar yok edildi. Geriye sadece ‘fotoğraf’ kaldı” diyor.

En büyük sorumluluğum çocukların sesini dünyaya duyurmak oldu

Savaş öncesi ve sonrası çektiği fotoğrafları karşılaştırdığında sanki iki farklı hayat yaşadığını anlatan Barzaq, “Önce çocukların sevgisini ve masumiyetini en güzel anlarında fotoğraflıyordum. Şimdi ise çektiğim fotoğraflar her gün Gazzeli çocukların, çocukluklarının nasıl ellerinden alındığını hatırlatıyor. Önceden gülümsemeyi fotoğraflıyordum, şimdi acıyı” sözleriyle ifade ediyor. Zor koşullarda fotoğrafçılığın sorumluluk gerektirdiğini vurgulayan Barzaq, bunu şöyle anlatıyor: “Başlarda makinemin sadece çocukların masumiyetini çektiğini kabul edemiyordum. Artık çocukları acılı ve yaralı şekilde belgelemek zorundaydım. Instagram sayfam hep pozitif enerji kaynağı olmalıydı. Hamile kadınlar ve anneler için mutluluk verici bir alan olmalıydı. Ancak çektiğim ilk çocuklardan biri İsrail bombardımanında öldü. Dışarıdaki insanlar, Gazzeli çocukları üzgün görmeye alışkındı. Bu yüzden güzel bir fotoğrafı gördüklerinde bunun bir Gazzeli çocuk olduğunu ve savaşta öldüğünü anlamakta zorlanıyorlardı. O andan itibaren sorumluluğum, bu çocukların sesini dünyaya duyurmak oldu. Fotoğraflarım, Gazzeli çocukların diğer çocuklar gibi olduğunu, hatta bazen onlardan daha güzel olduğunu gösteriyor. Onların da yaşamaya ve mutlu olmaya hakları var. Çektiğim çocuklar büyüyüp fotoğraflarına bakabilmeli, gülümsemeli ve keyif alabilmeli.”

Mahmoud Abu Hamda

Umarım Türkiye’ye tahliye olabilirim

Barzaq, bugünkü Gazze’nin durumunu ise şöyle özetliyor: “Bugün Gazze bir taş yığını. Her şeyin mezarı. Güvenlik yok, yiyecek yok, su yok. Evlerimiz, hayallerimiz ve çabalarımız yok oldu. Tek arzumuz bir gün bile güvenli bir şekilde yaşamak.” Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu belirten Barzaq, “Umarım Türkiye’ye tahliye olabilirim, böylece ailemle birlikte güvenli bir hayat kurabiliriz” diyor.

Barzaq, uluslararası filolar ve insani girişimler hakkında da şunları dile getiriyor: “Gazze ve halkını destekleyen herkese minnettarım. Bu girişimler geç kalmış olabilir ve yeterli seviyeye ulaşmamış olabilir. Ayrıca bazı yardım konvoyları işgalci İsrail tarafından engelleniyor. Ama bu çabalar kalbimize dokunuyor ‘Bizim için bir şeyler yapan insanlar var’ hissi veriyor. Dünyaya çağrım, Gazze’yi konuşmayı bırakmamalarıdır. Uluslararası filolar durmamalı, tüm ülkeler büyük çaplı harekete geçmeli. Bu Gazze’deki soykırımı durdurmak için büyük etki yaratacaktır.”

Yaiha Barzaq

Gazze’de hayatı belgelemek sorumluluk ve direnç meselesi

Manzara ve yemek fotoğraflarıyla tanınan fotoğrafçı Mahmoud Abu Hamda ise Gazze’deki çalışmalarının sadece görsel bir belge olmadığını, aynı zamanda bölgedeki insanların hayatındaki önemli bir dönemi duygusal ve ruhsal olarak kayıt altına almak anlamına geldiğini belirtiyor. Abu Hamda, “Önceden hayatı estetik bir şekilde fotoğraflayıp güzellik mesajı veriyordum ancak sonrasında insanların çok zor koşullar altında yaşamlarını sürdürmelerini belgelemeye başladım. Amacım, Gazzeli insanların hayatlarını dünyaya göstermek, direnişlerini desteklemek ve yaşadıkları zorlukları aktarmaktı. Bu, toplumuma destek olmanın önemli bir yoluydu” diyor. Belgesel projesinin bir parçası olmanın kendisi için büyük bir sorumluluk taşıdığını ifade eden Abu Hamda, “Sadece kendi kişiliğimi ifade etmiyor, aynı zamanda genç kuşağı temsil ediyordum. Bu benim için bir emanetti ve bu emanete karşı dürüst olmaya çalıştım” şeklinde konuşuyor. Abu Hamda, savaş öncesi ve sonrası çektiği fotoğraflar arasındaki farkı anlatırken, “Zaman ve mekân açısından anlayamadığım bir boşluk hissettim. Önceden yiyecekleri en güzel şekilde, göz alıcı biçimde fotoğraflıyordum. Sonra yiyecekleri ve doğa manzaralarını insanın gözü için şok edici biçimde çekmeye başladım” diyor. Abu Hamda, çektiği fotoğraflarla izleyicilere yaşatmak istediği psikolojik yolculuğu ise şöyle özetliyor: “Gazze’nin güzellik, sevgi ve her aydınlık yönüyle bir vatan olduğunu göstermek istedim. Savaş ve krizler konusunda ise bu halkın güçlü, sabırlı ve her krizle başa çıkacak azme sahip olduğunu göstermek, insanların etrafındaki zorluklara rağmen umutlu olduğunu iletmek istedim.”

Yaşam insanın aklını zorlayacak düzeyde

Abu Hamda, Gazze’deki zor koşullar altında çalışırken bu sürecin psikolojik etkilerini ise şöyle aktarıyor: “Bu hayatımda yaşadığım en uzun kapsamlı çalışmaydı. Savaşın ilk gününden itibaren TRT World ile çalıştım ve insanları her durumlarıyla fotoğrafladım. Korku, açlık, acı, ızdırap ve her tür psikolojik baskı içinde. Fotoğraf çekerken ben de onlarla birlikte açtım, bu yüzden duygularımı onlarla çok yoğun hissettim. Yaralıları çekerken onlarla birlikte bağırdım, bazen kamerayı bırakıp cesetleri taşımaya başladım. Hep insani ve duygusal hislerim öne çıktı çünkü ben tamamen gazetecilikten gelmiyorum.” Abu Hamda, kişisel olarak yaşadığı zorlukları ise şöyle anlatıyor: “Ailemi sınırlar kapanmadan Gazze’den çıkarabildim, fakat ne yazık ki onların yanına gidemiyorum. Bu yüzden en kısa sürede Türkiye’ye tahliye edilip çocuklarımın yanına ulaşmak istiyorum. Eşim ve çocuklarım sürekli büyük bir endişe içinde yaşıyor ve bu soykırım koşullarında yaşam insanın aklını zorlayacak düzeyde.” Gazze’deki güncel durumu değerlendiren Abu Hamda, “Gazze’deki durumu hayal etmek imkânsız. İnsanlar burada hayatta kalmak için kayaları kazıyor ve çok az yaşam kaynağına sahipler. Tüm yaşadıkları hayal kırıklıklarına rağmen yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar” diyor.

Filolar bir kalp okşama anlamına geliyor

Gazze’ye ulaşmaya çalışan uluslararası filolar hakkında da konuşan Abu Hamda, “Dünyada Gazze için atılan her adım, minnettarlık duyduğumuz ve içinde umut hissettiğimiz bir adımdır. Son zamanlarda her ülkeden çıkan özgürlük filolarını takip ediyoruz ve bu, krizlerin aşılması konusunda iyimserliğimizi artırıyor” ifadelerini kullanıyor. Bu tür girişimlerin Gazze halkı için önemini de vurgulayan Abu Hamda, “Bu girişimler, dünyada özgür ve vicdanlı insanların Gazze’yi ve yaşanan tüm acıları düşündüğünü gösteriyor. Gazze için bir tür teselli, bir kalp okşama anlamına geliyor” açıklamasını yapıyor.

Omar Nabil

Gazze görkemli bir güzelliğe sahipti

Omar Nabil

“Fotoğraflarımda Kalan Gazze” belgeselinin yönetmeni Omar Nabil, Gazzeli fotoğrafçı Mahmoud Abu Hamdeh ile 15 yılı aşkın süredir devam eden dostluklarının olduğunu söylüyor. Nabil, Mahmoud Abu Hamdeh’in fotoğraflarında Gazze’nin güzelliğinin kendisini derinden etkilediğini belirterek, “Mahmoud ile tanıştığım ilk anlarda onun fotoğraflarında beni en çok şaşırtan şey, Gazze’nin güzelliğiydi. Ben köken olarak Filistinli olmama ve Filistin’de olan biteni iyi takip etmeme rağmen, alışkın olduğum Gazze görüntüsü yıllarca ablukalar ve tekrarlayan İsrail saldırılarını aktaran haber bültenlerinden izlediğimiz, yıkım, şehitler ve yaralılarla dolu görüntülerdi. Mahmoud’un fotoğraflarını gördüğümde fark ettim ki Gazze aslında görkemli bir güzelliğe sahipti; işgal ve ablukalar olmasaydı, dünyanın dört bir yanından insanların ziyaret edeceği bir turistik şehir olabilirdi” diyor. Nabil, “Fotoğraflarımda Kalan Gazze belgeseli, TRT World’ün ‘Voices of Gaza’ dizisindeki kısa hikâyeleri uzun bir belgesele dönüştürme fikriyle hayata geçti. Beş dakikalık insan hikâyeleri belgeselde birleşti. Belgeselde hikâyeler, bu projede yer alan yapımcı ve fotoğrafçı Mahmoud Abu Hamdeh üzerinden anlatılıyor. Mahmoud’un karakterlerle ilişkisi, savaş öncesi ve sırasındaki ‘normal hayat’ı gözler önüne seriyor. Bu dönem, ablukaya ve İsrail saldırılarına rağmen Gazze’deki sıradan yaşamı yansıtıyor. Belgeselde zeki ve hırslı gençlerle dolu bir Gazze’yi, güzel doğasıyla ve hayalleri gökyüzüne kadar uzanan insanlarıyla göstermeye çalıştık. Belgesel karakterlerinin hikâyeleri ve onların eserleri, artık var olmayan bir gerçekliği belgeliyor. Çoğu mahalle, bina ve şehir yok olmuştu ve yalnızca Gazze halkının anılarında, fotoğrafçılarının çektiği karelerde yaşamaya devam ediyor” sözleriyle anlatıyor.

Belgeselde çocuk fotoğrafçısı Yaiha Barzaq’ın hikâyesinin ise bambaşka bir tatta olduğunu söyleyen Nabil, “Zor koşullara rağmen neşeli ve hafif mizahıyla bize, mahallesine ve evine yaklaşan tanklar ve şiddetli hava saldırıları nedeniyle evini terk edip Güney Gazze’ye göç etmek zorunda kalışını anlatıyor. Yaiha, bebek fotoğrafçılığı alanındaki kariyerini ve bu işin sağladığı huzur ve mutluluğu da paylaşıyor. Bu mutluluk, çektiği çocukların şehit olduğuna dair sürekli gelen haberlerle acıya dönüşüyor. Belgeselin tematik çerçevesi yalnızca fotoğrafçıların deneyimleriyle sınırlı değil. Mahmoud’un savaş sırasında sağlık açısından son derece zor koşullarda yemek fotoğrafçılığı yaparken gördüğü sahneler üzerinden, bir diğer arkadaşının hikâyesine de değiniyoruz. İtalya’da pizza yapmayı öğrenmiş yetenekli bir şefin hikâyesine ışık tutuyoruz. Bu arkadaş, İtalya’da pizza yapmayı öğrenmiş yetenekli bir şefti, ama pek çok fırsata rağmen Gazze’ye dönüp şehrindeki insanlara hizmet vermeye karar vermişti. Ancak savaş, onun prestijli bir restoranda şef olarak kariyerini değiştirip, uluslararası kurumların ilgisiz kaldığı güvenli olmayan göçmen bölgelerinde yemek yapmaya itmişti. Amacı, insanların çocuklarına yiyecek sağlama çabalarını biraz olsun hafifletmekti. Belgeselde ayrıca hamile olan Um Salah, savaş sırasında göç etmek zorunda kaldı ve uzun yolculuk sonucu erken doğum yaptı. Kıtlık nedeniyle ikizlerini kaybetti” sözleriyle anlatıyor.

Önemli haberleri ve güncellemeleri kaçırmamak için SonTurkHaber.com'ı takip edin.
seeGörüntülenme:110
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 14 Eylül 2025 04:09 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Bir aileye bu yapılır mı? Yenidoğan cinayetlerinde Sağlık Bakanlığı nın içinde olduğu skandal!

12 Eylül 2025 08:48see163

Ankara’da doğal yaşam büyülüyor: Nallıhan Kuş Cenneti’nde göçmen kuşlar görüntülendi VİDEO İZLE

12 Eylül 2025 12:37see159

Sergen Yalçın dan gece yarısı Beşiktaş paylaşımı! Binlerce beğeni ve yorum geldi Fanatik Gazetesi Beşiktaş (BJK) Haberleri Spor

14 Eylül 2025 00:43see129

İstanbul’da toplu taşımaya zam geldi: İşte yeni otobüs, metro, metrobüs ve vapur ücretleri Sözcü Gazetesi

13 Eylül 2025 08:37see126

Gaziantep’te lezzet şöleni yaşanacak: Şehir Picasso ile tanışacak Gaziantep Haberleri

13 Eylül 2025 17:06see122

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye Yüzyılı, ilim, kültür ve sanat erbabımızın eserleriyle şekillenecek

12 Eylül 2025 17:09see120

Mauro Icardi, Olimpiyat Stadı nda da sahnede! Arjantinli yıldızdan iki maçta iki gol, Metin Oktay sevincini anlattı... Fanatik Gazetesi Galatasaray (GS) Haberleri Spor

13 Eylül 2025 19:24see119

Sıra mahkeme salonlarına geldi: AKP li Külünk ten İmamoğlu nun savunmasına müdahale çağrısı

13 Eylül 2025 01:03see115

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yalçın: Kontrolden çıkmış İsrail Türkiye’ye de saldırır şüpheniz olmasın VİDEO İZLE

12 Eylül 2025 20:59see114

Merkez‘den tabela indirimi Sözcü Gazetesi

12 Eylül 2025 05:33see113

Gündem: Sazlıbosna… Arnavutköy Belediye Başkanı Candaroğlu İBB’yi sert sözlerle eleştirdi: “Yasal sorumluluk içerisine girerler”

13 Eylül 2025 23:02see113

İzmir deki karakol saldırısında saldırgan ile anne ve babası dahil 9 kişiye tutuklama talebi

12 Eylül 2025 19:47see112

Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesini canlı yayında anlattı: Bir husumet görmedim

12 Eylül 2025 21:41see112

Cumhurbaşkanlığı kararıyla bir grev daha ertelendi!

13 Eylül 2025 01:18see112

Meteoroloji duyurdu! İstanbul dahil 17 ile uyarı

13 Eylül 2025 08:05see111

Jakub Kaluzinski resmen Başakşehir de!

12 Eylül 2025 19:48see111

Motosiklet denetiminde ceza yağdı Adana Haberleri

13 Eylül 2025 00:51see111

Beşiktaş ın yeni Portekizli yengesi: Rita Ribeiro Magazin haberleri

12 Eylül 2025 21:39see110

Küresel piyasalar pozitif seyrediyor İş Yaşam Haberleri

12 Eylül 2025 11:24see109

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Dev Adam ı tebrik etti

12 Eylül 2025 23:39see109
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları