Hac deyince dediler ki Yeni Şafak Kitap Eki Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
BÜLENT ACUN
Son yıllarda dini yayıncılık alanında gerçekleştirdiği atılım ve açılımla birlikte kütüphanelerdeki Diyanet kitaplığı raflarını zenginleştirerek genişleten Diyanet İşleri Başkanlığı, kutsal iklimin bahtiyar yolcuları için yayınladığı rehber kitaplar serisine özgün bir eser daha ekledi. “Hac Deyince” isimli eser 2024 yılında raflardaki yerini aldı. Hac ibadetine dair 15 kavramın, alanında yetkin 10 isim tarafından bir sözlük kıvamı ve söyleşi tadında anlatıldığı eser, 10 bölüm ve 166 sayfadan oluşuyor.
HAC DÖNÜP DURMAKTIR
Mekke, Medine, Kabe, Mescid-i Nebî, İhram, Tavaf, Arafat...
Hac deyince aklınıza gelen duygu ve düşünceler nelerdir? sorusu ve bu sorulara verilen cevaplardan meydana gelen eserde şu isimlerin söyleşileri yer alıyor: Prof. Dr. Bilal Kemikli, Prof. Dr. Ekrem Demirli, Prof. Dr. Halis Aydemir, Prof. Dr. İhsan Çapcıoğlu, Prof. Dr. Murteza Bedir, Doç. Dr. Enver Osman Kaan, Dr. Elif Arslan, Dr. Lamia Levent Abul, Hayati İnanç, Mehmet Kemiksiz.
“Hac Deyince” kitabının satırları arasında gezerken kendinizi Haccın hikmetler deryasının tam ortasında buluyorsunuz. Söyleşileri okuduğunuzda haccın bütün insanlığa verdiği ortak mesajların yanında, her insana verdiği özel mesaj ve sırları keşfettikçe kendinizi derin bir tefekkürün içinde buluyorsunuz. Kitapta yer alan 10 söyleşi, hac ibadetinin farklı yönlere açılan 10 kapısından haberler veriyor.
Prof. Dr. Bilal Kemikli hac ibadetine hürriyet zaviyesinden bakıyor. Hacca hareket boyutuyla bakan Prof. Dr. Ekrem Demirli, “hac, dönüp durmaktır.” diyor. Prof. Dr. Halis Aydemir okurlarını haccın ufkunda peygamberler tarihine esaslı bir yolHacculuğa çıkarıyor. Prof. Dr. İhsan Çapcıoğlu, haccın etimolojik anlamına dikkat çekerek, hac ibadetini takva, tefekkür ve teslimiyet bağlamında ele alıyor.Prof. Dr. Murteza Bedir, haccı Allah’a yolculuk olarak nitelendiriyor. Doç. Dr. Enver Osman Kaan, hac ibadetinin her rüknünü bir kavramla özdeşleştirerek diyor ki: “Hac beşeriyettir. Tavaf teslimiyettir. Arafat mağfirettir.” Dr. Elif Arslan haccın insanlarla sadece sırlarını ve hikmetlerini değil ismini de paylaştığını hatırlatıyor. “Hacca giden hacı olur.” diyor. Dr. Lamia Levent Abul, haccı misakı yenilemek olarak tarif ediyor. Hayati İnanç hac ibadetine kadim kültür kodlarından bakmayı deniyor. Kitap, Mehmet Kemiksiz’in hac ibadetindeki sembolleri selamlayan felsefi söyleşisi ile bitiyor.
ÂLİMİ AĞLATAN YIKIM
Yazımıza Prof. Dr. Halis Aydemir’in anlattığı şu ibretlik hatıra ile esaslı bir nokta koyalım:
“Emevîler, Mescid-i Nebevî’yi genişletmek için odaları kaldırmaya girişmişler. Rasûlullah (s.a.v)’ın evlerini yıkıyorlar, camiyi genişletecekler. Tabiinin büyüklerinden Said b. Museyyeb gelip bakmış ki yıkıyorlar Rasûlullah’ın evini… Ağlamaya başlamış. Demişler ki: “Ya niye ağlıyorsun, sen bunları kutsadın mı yani? Caminin genişletilmesi evden daha mühim, çünkü müminler sığmıyor.” O da: ‘Ben o yapıların yıkılmasına, dökülmesine karşı değilim. Ben isterdim ki bu yapılar kalsaydı da Medine’de yarın doğacak çocuklar, hiç Rasûlullah’ı görmemiş olanlar, şu afaktan gelecek olan diğer müslümanlar gelselerdi, görselerdi ki Peygamberlerinin dünyadan nasibi ne kadarmış. Bu yaşadığı evi ve içindekileri görselerdi. Ben böyle ümit etmiştim. O nedenle keşke kalsaydı.’”


