SonTurkHaber.com
close
up
Kurban ibadeti günümüz insanı için ne ifade eder? Mahmut Ay

Kurban ibadeti günümüz insanı için ne ifade eder? Mahmut Ay

SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.

Yaşadığı çağın ve mekânın, insanın algı biçimleri ve yaşam tarzı üzerindeki etkisi yadsınamaz bir gerçeklik. Bu etki, dinî ritüelleri ve uygulamaları algılama, anlamlandırma ve yaşama konusunda da kendisini çok bariz bir şekilde hissettiriyor. Kurban ibadetini düşünelim mesela. Çok eskilere gitmeye gerek yok. Çocukluk çağımı yaşadığım seksenli yıllara gidelim. Doğduğum ve büyüdüğüm semt olan Fatih Camii civarında, seksenli (hatta doksanlı) yıllardaki Kurban Bayramı günlerini size kısaca resmedeyim.

Yaşadığı çağın ve mekânın, insanın algı biçimleri ve yaşam tarzı üzerindeki etkisi yadsınamaz bir gerçeklik. Bu etki, dinî ritüelleri ve uygulamaları algılama, anlamlandırma ve yaşama konusunda da kendisini çok bariz bir şekilde hissettiriyor. Kurban ibadetini düşünelim mesela. Çok eskilere gitmeye gerek yok. Çocukluk çağımı yaşadığım seksenli yıllara gidelim. Doğduğum ve büyüdüğüm semt olan Fatih Camii civarında, seksenli (hatta doksanlı) yıllardaki Kurban Bayramı günlerini size kısaca resmedeyim. O zamanlar, başta mezbahanelerin bol olduğu Sütlüce’de olmak üzere çeşitli semtlerde kurban pazarları kurulurdu. Bu kurban pazarları, meskûn mahallere oldukça yakın hatta bazıları onlarla iç içe olurdu. Sokakları, gittikçe yoğunlaşan bir şekilde hayvan ve tezek kokusu sarardı. Büyük Kur’an kurslarında ve bazı otoparklarda kurban kesim alanları bulunurdu. Bayramdan bir hafta öncesinden hazırlıklar yapılır, kurbanlık hayvanlar yavaş yavaş bu alanlara getirilip bağlanırdı. Kurban kesme imkânı olan her aile, kurbanının kesilme anına mutlaka şahitlik ederdi. Hatta mümkünse çoluk-çocuk, kadın-erkek, yaşlı-genç herkes gelirdi kesim alanına. Kurbanlar kesilmeden önce, sahipleri tarafından son kez okşanır; kurbanların sırat köprüsünden kendilerini geçirmeleri için dualar edilirdi içten. Kesim esnasında topluca getirilen tekbirler sayesinde, manevi bir şölen yaşanırdı adeta. Ufak tefek tatsızlıklar da olurdu. Bazen sıra kavgaları yaşanır, bazen de et paylaşımı yapılırken tartışmalar çıkardı. Kurban etleri çuvallara konulup evlere getirildiğinde, mahallenin fukarası etrafını sarar ve et isterdi. Kesilen kurbanların işkembe ve sakatatları çöplere bırakılır ve yoğun koku sebebiyle üç-beş gün boyunca o çöplerin yakınından geçilemezdi. Pek kimse de yadırgamazdı bu durumu. Belki de o kokulardan mistik bir haz alanlar bile oluyordu.

Otuz-kırk yıl öncesinden aktardığım bu yaşanmışlıklar, olumlu ve olumsuz yanlarıyla artık mazi oldu. Resmettiğim tablo, yıllar içinde değişmeye başladı. Sokak aralarında kurbanlık hayvan pazarları ve kesim yerleri görülmüyor artık. Bayram yaklaşmasına rağmen ne hayvan ne tezek kokusu geliyor yaşadığınız yerlere. İnsanların çoğu, online vekalet ve talimatlarla bağış göndermek suretiyle kurbanını uzaklarda kestiriyor. Kurbanın kesilişini canlı izlemenin yerini, dünyanın bir ucundaki Afrika ülkesinde adına kesilen kurbanların videolarını izlemek aldı. Kurban Bayramı’nın ilk günkü telaşında, kurban kesmenin yerini ise ziyaretler ve gezmeler aldı. Ezcümle, kurban bayramlarını ve kurban ibadetini yaşama biçimimiz epey değişti.

Peki, ne oldu da böyle bir dönüşüm yaşandı? Cevabı son derece yalın ve net. Şehir hayatı, önceki kültürü kaldıramadı. Bundan otuz kırk yıl evvel şehir hayatında (mesela İstanbul’da) yaşayanların büyük çoğunluğu köylerde doğmuş ve büyümüş insanlardı. Onların çocuklukları toprakla, tarımla ve hayvanlarla iç içe geçmişti. Şehirlere göç ettiklerinde de köy hayatını ve kültürünü beraberlerinde getirdiler. Şimdi ise o büyüklerimizin çoğu ebedi âleme göçtü. Artık şehirlerde doğmuş büyümüş insanlar için hayvanların boğazlanmalarını seyretmek, tezek ve işkembe kokularına maruz kalmak pek cazibeli değil. Hatta çoğu kimsenin kaldırabileceği bir şey değil artık. Durum böyle olunca, kurbanlıklar artık şehir merkezlerinde ve sokak aralarında değil, meskûn mahallerin uzağında satılıyor ve kesiliyor. Hatta hiç zahmete katlanmak istemeyen çoğunluk, online ödemeyle bir vakfa bağış yaparak ifa ediyor bu ibadeti.

Kurban, Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadis-i şeriflerde zikredilen bir ibadet. Kelime anlamı ise “yakınlaşmak”. Peki, bugün şehir hayatında doğmuş büyümüş bir gencin zihin ve gönül dünyasında, Allah’a yakınlaşmak için bir canlıyı kesmek ne ifade eder? Böyle bir insan, bir canlıyı boğazlamak suretiyle Allah’a yakınlaşma duygusunu ve amacını ne kadar hissedebilir? Geçmiştekiler için bir hayvanı, Allah için kurban etmek ve etini mümkün mertebe yoksullarla paylaşmak son derece anlamlı bir ibadettir. Zira tarım toplumunda yaşayan bir insan için hayvan, önemli bir geçim kaynağıdır; değerli bir maldır. Bu sebepledir ki köylerde ve kurban pazarlarında kurbanlık hayvana “mal” denir. Ayrıca hayvanlarla yıllarca birlikte yaşadıkları için aralarında duygusal bir bağ da oluşabilir. O açıdan, geçmiş dönemlerde bir hayvanı Allah için kurban etmek, anlamlı bir fedakârlıktır. Günümüzde şehir hayatında yaşayan insanlar için böyle bir durum söz konusu olmadığı için onların bir hayvanın kurban edilmesindeki manayı doğal olarak tam idrak etmeleri mümkün değildir. Onlar için kurban, parasından fedakârlık etmek ve belirli bir miktar parayı kurban etmektir; artık bir nevi sadakaya dönüşmüştür.

Sosyolojik gerçeklikleri göz ardı ederek dinimizin yaşamasını sağlayamayız. Dinimizdeki ibadet ve uygulamaları, ruhunu ve esasını bozmadan yaşadığımız çağın şartlarına uygun bir şekilde tatbik etmeliyiz. Dinimizi anlatırken de buna riayet etmeliyiz. Sözgelimi, bugün şehirlerde yaşayan insanlar için kurbanlık hayvanların canlı olarak kesilişini görmek, yukarıda bahsedilen gerekçeler nedeniyle çok faydalı olmayacaktır. Hatta pek çok insan için dehşet verici görüntüler olarak algılanabilecek ve belki de dini külliyen sorgulatacak bir duruma sebebiyet verebilecektir. Hâl böyleyken, eski kitaplarımızdaki bilgileri tekrarlayarak “Kurbanlarınız kesilirken başında durup onları izleyin. Allah yolunda bir canı nasıl kurban ettiğinizi hissedin. Çoluğunuzu ve çocuğunuzu da yanınızda götürün ve onlara da izlettirin.” şeklindeki tavsiyelerin pek bir anlamının kalmadığını fark etmek gerekiyor. Fakat maalesef kurbanla ilgili hutbeler ve vaazlarda eski söylemler devam ediyor. Böyle olunca da yeni nesil ile din dili arasında bir kopukluk oluşuyor.

Günümüzde kurban ibadeti anlatılırken, “teslimiyet” ve “fedakârlık” kavramları üzerinde odaklanmak gerektiğini düşünüyorum. Eskiler, iç içe yaşadıkları ve sahip oldukları hayvanlarından fedakârlık etmişler. Günümüzde şehirlerde yaşayan insanlar da paralarından fedakârlık yaparak bir nevi paralarını kurban etmiş oluyorlar. Evet, ideal olan, kişinin kendi kurbanının kesilişini görmesi ve “Allah için kurban oluş” sırrını anlamaya çalışmasıdır. Ancak günümüz şartlarında bunu yaşamaya pek imkânımız yok. Bu sebeple kendimizi suçlamaya da gerek yok. Zira yaşadığımız dönemin şartlarının bir sonucu olarak ortaya çıkan bir gerçekliktir bu.

Tüm ibadetlerde olduğu gibi kurban ibadetinde de zahiri uygulamakla birlikte asıl gayesine odaklanmak lazım. Kurban ibadetinin maksadını ve sırrını en iyi anlayan ve anlatanların, tasavvuf adabını özümsemiş ârifler olduğunu düşünüyorum. Onlar kurban ibadetini, fıkıh kitaplarında işlendiği şekliyle kabul edip uygulamakla birlikte sembolik anlamına da odaklanmakta ve asıl meselenin, kişinin kendi nefsini kurban etmesi/benliğinden fedakârlık etmesi olduğunu ifade etmektedir. Hucvirî’nin naklettiği şu menkıbe, sûfîlerin kurbana bakışlarını gayet güzel aksettirmektedir: Hacdan gelen birine Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri çeşitli sorular sorar. Onlardan biri de şudur: “Kurban kesme mahallinde kurban kesince nefsinin arzularını da kurban ettin mi?” “Hayır” cevabını alınca şöyle der: “O hâlde kurban kesmemişsin.” (Hucvirî, Keşfu’l-Mahcûb, çev. Süleyman Uludağ, s. 472). Nefsin arzularını kurban etmenin nihâî amacı, aslında tümüyle canı yani benliği/varlığı kurban etmektir. Fuzulî’nin “Yılda bir kurban keserler halk-ı âlem îd için/Dem bedem saat besaat ben senin kurbanınem” şeklinde terennüm ettiği bu manevî tecrübeyi Yunus Emre şöyle ifade eder: “İsmâilem Hak yoluna cânım kurban eyledim/Çün bu can kurban sana ben koç kurban neylerim.”

Gelişmeleri kaçırmamak için SonTurkHaber.com'dan en güncel haberleri takip edin.
seeGörüntülenme:24
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 06 Haziran 2025 04:02 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Salda Gölü’nde bayram heyecanı

05 Haziran 2025 07:02see181

İrfan Can Kahveci den Fenerbahçe itirafı: En büyük hedefim şampiyonluk

04 Haziran 2025 22:25see174

ABD’nin ana gündem maddesi Türkiye: Erdoğan ne istiyorsa karşılayın VİDEO İZLE

04 Haziran 2025 23:11see137

Bakan Yerlikaya açıkladı: Motokurye düzenlemesi yolda!

04 Haziran 2025 21:39see133

ABD, Gazze de acil ateşkes talep eden Birleşmiş Milletler Konseyi kararını veto etti

04 Haziran 2025 23:36see126

Düzce de yapay zeka destekli trafidar lı denetim

05 Haziran 2025 02:20see126

Çeşme’de silahlı saldırıya uğrayan iş insanı yaralandı

04 Haziran 2025 22:50see121

Tarlada sondaj kuyusundan karbondioksit gazı çıktı

04 Haziran 2025 23:43see120

Diyarbakır SON DAKİKA yangın haberi: 13 katlı binada yangın çıktı, 17 kişi yaralandı, yaralılardan üçü öldü

05 Haziran 2025 20:58see120

Türkiye ticarette tarih yazıyor: İhracatta Cumhuriyet tarihinin zirvesi görüldü VİDEO İZLE

04 Haziran 2025 21:38see117

Diyarbakır da 13 katlı apartmanda korkutan yangın: Mahsur kalanlar var

05 Haziran 2025 20:11see116

Uluslar Ligi nde ilk finalist Portekiz Sözcü Gazetesi

05 Haziran 2025 00:09see116

100 yaşında kanseri yendi!

05 Haziran 2025 22:48see114

Kurban Bayramınız kutlu olsun

06 Haziran 2025 06:12see114

Çanakkale de üç otomobilin karıştığı zincirleme kaza: Yaralılar var Çanakkale Haberleri

05 Haziran 2025 00:55see114

SOM, hedefi tam isabetle vurdu

06 Haziran 2025 14:39see114

İstanbul için ilk toplantı yapıldı! 600 bin konut için gaza basılacak!

06 Haziran 2025 12:34see112

Almanya Portekiz: 1 2 (MAÇ SONUCU) UEFA Uluslar Ligi nde Portekiz finalde Futbol Haberleri

05 Haziran 2025 00:09see112

Sabah namazı vakitleri 5 Haziran 2025: Arefe sabah namazı imsak vakti saat kaçta? Diyanet il il sabah namazı ezan saati Son Dakika Haberleri

04 Haziran 2025 23:44see111

Deyr Dibvan da İsrailli Saldırılar: 30 Yaralı

05 Haziran 2025 00:21see111
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları