Küresel Gazze Yürüyüşü Selçuk Türkyılmaz

Gazze İçin Büyük Yürüyüş, Gazze Yürüyüşü, Gazze Filosu ve Madleen gemisi daha büyük bir tablonun parçaları olarak gündemimize geldi. Sıraladığımız olayların her biri dünyanın başka bir bölgesinde ortak bir hedef doğrultusunda cereyan ediyor. Kuzey İrlanda’nın Lurgan kentinde Gazze İçin Büyük Yürüyüş’e katılanlar, Gazze şeridinin uzunluğuna eş değer bir mesafeyi yürüyecekler. Madleen gemisinin seferini ise günlerdir takip ediyoruz. Bu gemi taşıdığı insanî yardım malzemelerini Gazze’ye ulaştırmak

Gazze İçin Büyük Yürüyüş, Gazze Yürüyüşü, Gazze Filosu ve Madleen gemisi daha büyük bir tablonun parçaları olarak gündemimize geldi. Sıraladığımız olayların her biri dünyanın başka bir bölgesinde ortak bir hedef doğrultusunda cereyan ediyor. Kuzey İrlanda’nın Lurgan kentinde Gazze İçin Büyük Yürüyüş’e katılanlar, Gazze şeridinin uzunluğuna eş değer bir mesafeyi yürüyecekler. Madleen gemisinin seferini ise günlerdir takip ediyoruz. Bu gemi taşıdığı insanî yardım malzemelerini Gazze’ye ulaştırmak niyetiyle İtalya’dan yola çıktı. Madleen, bu yönüyle Mavi Marmara gemisini çağrıştırmaktadır. Aktivistler büyük bir cesaret örneği sergiliyor. Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz ay İsrail dronları Malta açıklarında Gazze’ye doğru harekete geçen Conscience gemisini vurmuştu. Madleen, bu satırların yazıldığı anlarda Mısır açıklarındaydı. 

Tıp doktoru Hüseyin Durmaz’ın paylaştığı bilgilere göre Küresel Gazze Yürüyüşünün bir parçası olarak harekete geçen diğer aktivistler 12 Haziran’da Kahire Havalimanında buluşacaklar ve geceyi burada geçirdikten sonra otobüslerle el-Ariş’e geçecekler. El-Ariş’ten sonra ise Refah sınır kapısına kadar üç günlük bir yürüyüş başlayacak. Hüseyin Durmaz’ın bu üç günlük yürüyüşle ilgili paylaştığı bilgiler önemli. Durmaz, aktivistlerin geceleri çadırlarda kalacaklarını söylüyor. Bu detaylar yürüyüşün zahmetini tasavvur etmek açısından önemli. Bu kadar büyük bir organizasyonun hedefe ulaşabilmesi için ciddî bir hazırlıktan geçmesi gerekir. İhtiyaçları temin etmek başlı başına bir iştir. Yapılacaklar listesi ise çok daha karmaşık bir sürece tekabül edecektir. Durmaz’ın verdiği bilgilere göre aktivistler bu üç günlük yürüyüşte İsrail’in Gazze’de sergilediği vahşeti ve açlık silahıyla işledikleri soykırım cinayetini yeniden dünyanın gündemine getirmeye çalışacaklar. Bunun başarılabilmesi için aynı anda dünyanın birçok ülkesinde benzer eylemlerin yapılması gerekiyor. 

Kuzey İrlanda’nın Lurgan kentinde Gazze İçin Büyük Yürüyüş’e katılanların yürüyüşü bu açıdan çok önemli. Onlar da Gazze şeridinin uzunluğuna eş değer bir mesafeyi yürüyecekler. Bu türden bir yürüyüş daha önce Türkiye’de konuşulmuştu. Karadeniz sahillerinde Gazze şeridine benzeyen bir alanın boydan boya yürünmesi gündeme gelmişti.

12 Haziran’a kadar benzer mesafeleri yürümek için hazırlıklar yapılır mı bilinmez, fakat Küresel Gazze Yürüyüşü Türkiye’den büyük destek görecektir. 

Milyonlarca insanın Siyonist İsrail’e daha gür bir sesle dur demesinin vakti geldi. Artık yeni bir döneme girildi. Gazzeliler açlıkla öldürülüyor. Almanya, Fransa, İngiltere ve ABD Siyonizm’i benimsemeye devam ediyor. Bu ideoloji doğrultusunda Filistinli sivilleri öldürmekten utanmayacağını ve pişman olmayacağını açıkça ilan eden Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un BM Genel Kurul Başkanı olması, saydığımız devletleri yönetenlerin nasıl bir dünya tasavvur ettikleri hakkında fikir veriyor. Karşı karşıya olduğumuz sorun oldukça büyük. Birçok Avrupa ülkesi ve ABD en aşırı ideolojilere teslim olmuş durumdadır. Etnik temizlik, soykırım, sürgün, göç, açlık ve benzer kavramları bir bütünün parçaları olarak düşünmeliyiz. Baerbock’un ve benzerlerinin zihin dünyasını iyi okumak gerekiyor. 

Siyonizm bir ideolojidir. Siyonistler, İsrail’i Batı medeniyetinin Doğu Akdeniz’deki bir karakolu olarak hayal etti ve bu hayal doğrultusunda Filistin’in tarihî topraklarında yeni bir Avrupa kolonisi inşa etti. Avrupa ve ABD’nin Yahudilerin esareti altında olduğunu düşünenler ciddî bir yanılgı içindedir. İsrail’i bir din savaşı olarak pazarlayanlar insanlığın dikkatini başka bir yöne çekmek istedi ve bunu başardı. Bunun için yarım yüzyıl boyunca propaganda çalışmalarına milyarca dolar harcandı. Bu durumu fark etmek ve büyük bir fikir savaşının içine atılmak gerekiyor. Siyonizm bir ideolojidir derken bu büyük savaşa atıfta bulunmaya çalışıyorum. Daha da açık söyleyelim, insanlık Batı medeniyetinin tehdidi altındadır. Almanya, Fransa, İngiltere ve ABD on dokuzuncu yüzyılın Batı merkezli dünyasını yeniden inşa etmek istiyor ve bunun için neler yapabileceklerini Filistin’de bütün insanlığa gösteriyor. Eğer Gazze hadisesi Filistinliler topraklarını sattı boyutuna indirgenirse bu iftirayı dolaşıma sokanlar tehdidin bir parçası olmaktan kurtulamaz. Müslümanlar da dâhil olmak üzere neredeyse bütün dünya Siyonizm gibi ideolojilerin tehdidi altındadır. Bu, küresel bir tehdittir.

Küresel Gazze Yürüyüşü insanlığın karşılaştığı bu yeni tehdit karşısında önemli bir çıkıştır. Devamı gelecektir.