SonTurkHaber.com
close
up
Menu

Tecavüz ediyorlar diye bağıran kadın, yardıma gelenlere saldırdı! Vatandaşlar neye uğradığını şaşırdı

En mutlu günleri zehir oldu! Düğün iptal edildi, 1 i polis 2 kişi gözaltına alındı Sözcü Gazetesi

Bulun bu şehir eşkıyasını: Önünü kestiği kadın sürücüye dehşeti yaşattı

BM: İsrail in saldırıları nedeniyle Gazze de zorla yerinden edilenlerin sayısı 796 binin üzerine çıktı

Sağlık Bakanlığı 2. personel alımı 2025: Başvurular ne zaman başlayacak? 18 bin personel alımı için geri sayım Son Dakika Haberleri

Kooperatifler Erzurum da bir araya gelecek

İŞKUR TYP PERSONEL ALIMI 2025: İstanbul da hangi okullara işçi alınacak? İŞKUR E Şube İstanbul TYP işçi alımı başvuru ekranı Son Dakika Haberleri

Gir Dünyama da Rajeev, Kuhu ya sahip çıkıyor! Partiyi terk ediyor

Sözcü nün karalama kampanyası deşifre oldu

Rosatom Akkuyu için 2026 yı işaret etti Dış Haberler

Kolombiya da iki ayrı saldırıda 17 kişi öldü, 41 kişi yaralandı Dış Haberler

Amerika nın babacan hakimi Frank Caprio hayatını kaybetti: Türk vatandaşıyla yaşadığı diyalog yeniden gündem oldu VİDEO İZLE

Konferans Ligi nde tarihi skor! Tam 9 gol attılar

Tekirdağ da 33. Ayçiçeği Festivali başladı Tekirdağ Haberleri

Mehmet Ağar Çerçioğlu ile tanışıklarını anlattı! AKP ye geçişinde aracı mı oldu?

Karamık Gölü nde yangın

Başakşehir de Leo Duarte şoku! Oyuna devam edemedi

Mansur Yavaş ı kahredecek iddia! Özgür Özel, İmamoğlu nun alternatifini buldu

Taşova da köy muhtarlarına yangın söndürme eğitimi verildi Amasya Haberleri

THY nin Air Europa ya ortak olması Avrupalı havayolu şirketlerini rahatsız etti

Küresel politikalar, medya, hukuk ve ailenin geleceği Yasin Aktay

Küresel politikalar, medya, hukuk ve ailenin geleceği Yasin Aktay

Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.

Türkiye’nin aile yapısı adına ciddi tehdit algıları, yaşadığımız toplumsal değişim rakamlara yansıdıkça daha fazla endişeye yol açıyor. Rakamlar, artan boşanma oranlarına dair, yalnız yaşayan insanların sayısına dair, evlilik yaşının giderek artışına dair, yaşlanan bir nüfus haline gelişimize dair ve son zamanlarda daha büyük dikkatler çeken azalan doğurganlık oranlarına dair. Bu oranların çok büyük bir övünç kaynağı olarak işaret ettiğimiz “aile yapımız”ın sarsılmasının semptomları olduğuna şüphe

Türkiye’nin aile yapısı adına ciddi tehdit algıları, yaşadığımız toplumsal değişim rakamlara yansıdıkça daha fazla endişeye yol açıyor. Rakamlar, artan boşanma oranlarına dair, yalnız yaşayan insanların sayısına dair, evlilik yaşının giderek artışına dair, yaşlanan bir nüfus haline gelişimize dair ve son zamanlarda daha büyük dikkatler çeken azalan doğurganlık oranlarına dair. Bu oranların çok büyük bir övünç kaynağı olarak işaret ettiğimiz “aile yapımız”ın sarsılmasının semptomları olduğuna şüphe yok.

O yüzden Cumhurbaşkanlığınca içinde bulunduğumuz yıl Aile Yılı olarak ilan edildi.

Aile Yılı ilan etmenin en önemli sonucu aile üzerine düşünmek, onun hakkında bir farkındalık oluşturmak için işin erbabının seferber olması.

Bilim adamları, üniversiteler, nüfus bilimcileri, ilahiyatçılar hepsi ayrı bir koldan veya kafa kafaya vererek ailenin nereye gittiğini önce tespit etmek, varsa sorunları teşhis etmek ve çarelerini düşünmek için

bir milli kampanya

nın içinde yer almalı. Tabii mevzu sadece andığımız kesimlerle ilgili olsa ve onların çabalarıyla sınırlı kalsa iş kolay.

Açıkçası aile ile ilgili maruz kaldığımız gelişmeler bütün toplumsal kurum ve kesimlerin topyekün bir seferberliğini gerektiriyor.

Geçtiğimiz Salı günü Ankara’da

Diyanet-Sen

bir günlük bir

Aile Çalıştayı

düzenledi.

“Küresel Politikalar, Medya, Hukuk ve Ailenin Geleceği”

başlığı altında gerçekleşen çalıştay Diyanet camiasının sendika tarafının bu konuda elini taşın altına koyma, sorumluluk üstlenme iradesini ortaya koyuyordu.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Diyanet Sen Genel Başkanı Ali Yıldız’

ın da katılımlarıyla gerçekleşen çalıştayda aileyle ilgili ömürlük çalışmalarıyla bilinen

Prof. Dr. Saffet Köse’nin

açılış konferansı sorunun birçok boyutunu Müslümanca bir perspektiften çizdi. Ardından düzenlenen panelde

Ergun Yıldırım, Emir Kaya, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşleyen ve Sibel Eraslan, sonraki oturumda Mahmet Baki Öztürk, Celal Türer, Ülfet Görgülü, Adnan Bülent Baloğlu, Şaban Kondi, Miyase Yavuz Altıntaş, Hülya Yılmaz ve Samiye Korkmaz

aile hayatımıza dair küreselleşme, toplumsal değişim ve hukuk bağlamında karşı karşıya olduğumuz tehditlere dair değerlendirmelerde bulundular.

Sibel Eraslan’ın Ergun Yıldırım

’ın bir kitabının başlığı olarak işaret ettiği “

Önce Ev Vardı

” ifadesi etrafında kurmaya çalıştığı argümanlar, doğrusu Müslüman aile için çok uyarıcı ve sağlam bir temel oluşturuyordu.

Yıldırım’a

göre “ev” Kur’an-ı Kerim’de insanlar için Mekke’de tesis edilmiş olan ilk eve, Kabe’ye, yani Beytullah’a, Allah’ın evine gönderme yaptığı kadar insanın varoluşu için evin, dolayısıyla ailenin ontolojik zorunluluğuna işaret eden bir buyruk aynı zamanda.

Dolayısıyla ilkel aileden tarım ailesine oradan sanayi ve şimdi postmodern aileye kadar uzanan serüveni, aile için kabullenebileceğimiz bir evrim veya kader değil, ancak sapma kavramıyla karşılayabileceğimiz bir gelişmedir.

Ailenin maruz kaldığı değişimin kuşkusuz bir tarafı bizim bu ülkede icra ettiğimiz politikalarla ilgili, ama birçok önemli kısmı da küresel gelişmelerle ilgilidir.

Küreselleşmeyi izlediğimizde aileyi genel olarak tehdit eden etkenler sadece Türk ailesini değil toplamda aile kurumunu bulup aşındırıyor. 2001 yılında ABD’de yaptığım bir sosyolojik araştırmada Mormonların bilhassa aile hayatına olan tutkulu bağlılıklarının altındaki motivasyonları oldukça dikkat çekici bulup kayda geçirmiştim. Son zamanlarda eski çalışmamı güncelleme adına Mormonların bugünkü durumuna baktığımda onlarda da özellikle boşanma oranları ve doğurganlık noktasında bizdekinden aşağı düşmeyen bir aşınmanın olduğunu tespit ettim.

Üstelik Mormonlarda doğurganlığı teşvik eden çok güçlü dini motivasyonlar var.

Türkiye’de ise aile hayatını olumsuz etkileyen küresel etkenlerin yanı sıra uygulanan politikaların da çok ciddi etkileri olduğunu daha önce söylemiştik.

Haddinden fazla üniversiteleşme ve zorunlu 12 yıllık eğitim

istihdama ve aile hayatına katılımı ileri yaşlara ertelerken aile kurumunu ciddi biçimde olumsuz etkilemektedir.

Diğer yandan kadını korumak adına ortaya konulan politikaların kadını korumak bir yana erkeklik-kadınlık rollerini dumura uğratarak kişiyi öngörülemeyen davranışların içine ittiğini ve şiddete kapıları daha fazla açtığını tespit etmek zor değil.

Bu tabii ki feminist bir yaklaşımla anlaşılıp çözülebilecek bir mesele değil. Kadını koruma adına kadının beyanını esas almanın vahim hukuki ve sosyolojik sonuçları

üzerine çok büyük bir tecrübe birikimimiz oluşmuş durumda.

Konuşmacılardan

Prof. Dr. Ali Kara’nın İsviçre medeni kanunundan başlayarak İstanbul Sözleşmesi’ne kadar uzanan hukuki yabancılaşmamıza dair tespitleri

çok önemliydi. Boşanma meselesini, nafakasıyla, erkeğe uygulanan asimetrik zulmüyle tam bir kanayan sosyal yaraya dönüştürmüş olan mevcut mevzuat üzerine değerlendirmeler yapan

Kara benim de uzun zamandır düşündüğüm bir Kur’an’i düsturu evliliklerde kurumsallaştırmanın ortaya koyabileceği çözüm potansiyeli

ni işaret etti. Nisa Suresinin ilgili 35. Ayeti şöyle:

“Eğer karı-kocanın aralarının açılmasından endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. İki taraf gerçekten barışmak isterlerse, Allah aralarını bulur. Şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır.”

Evlilik birliğinin dağılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı durumlarda aile içinden iki hakem (arabulucu) tayin edilmesini öneren ayet boşanmayı son çare olarak görmeyi ve önce uzlaşma yollarını tüketmeyi emrederken

taraflar arasındaki her uzlaşmazlığı hemen karakola taşıyıp oradan geri dönüşsüz bir kin ve nefret kapısını açmayı da önler.

Oysa erkeğin uzaklaştırılmasıyla sonuçlanan bu raddeye iş çok kolay geliyor şimdi ve kadının da şiddet uygulayabileceği, iftira atabileceği hiç hesaba bile katılmıyor.

Oysa iki tarafı da tanıyan aile büyükleri anlaşmazlıkları çok daha insani, çok daha sorumlu ve çok daha hayırlı bir şekilde neticelendirebilir.

Doğrusu bunların da ötesinde aileyi güçlendirebilmek için alınması gereken ilk kurumsal tedbir üniversiteleşme politikalarının gözden geçirilmesi, 12 yıllık zorunlu eğitim yerine meslek eğitiminin güçlendirilmesiyle istihdama ve aileye katılım yaşının düşürülmesi ve doğurganlık konusunda motivasyonun da artırılmasıdır.

Bu noktada sorulacak olan şey şu: Güçlü bir aile olmaya bizi motive edecek olan şey ne olacaktır?

Güçlü bir ailenin sorumlusu, taşıyıcısı ve hizmetkarı olmanın motivasyonu ne olacaktır. Olayı doğal bir mutlu aile yuvası bağlamında ve sınırlarında göreceksek geçmiş olsun, sosyoloji o mutlu aileyi hazcılıkla, bencillikle ve küresel oyalanma-tüketim kültürüyle aşındırmış durumda.

Gazzeliyi daha fazla çocuk yapmaya motive eden neyse, bugün Müslüman toplumun da daha güçlü ve daha geniş bir aileye motive eden nedenlere sarılmaktan başka çaresi yok.

Müslüman toplum işgal altındaysa iş aileden başlamıştır ve direniş de aileden başlamalıdır. Bu işgale karşı direnmenin yolu güçlü ve geniş aile konusunda bir inisiyatif almak ve

bunun çilesine talip olmak, o çileyi o derdi sevmek, ona talip olmaktan

geçer

.

Daha fazla bilgi ve son haberler için SonTurkHaber.com'ı takip edin.
seeGörüntülenme:37
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 21 Haziran 2025 04:07 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Tecavüz ediyorlar diye bağıran kadın, yardıma gelenlere saldırdı! Vatandaşlar neye uğradığını şaşırdı

21 Ağustos 2025 20:25see199

En mutlu günleri zehir oldu! Düğün iptal edildi, 1 i polis 2 kişi gözaltına alındı Sözcü Gazetesi

22 Ağustos 2025 02:09see176

Bulun bu şehir eşkıyasını: Önünü kestiği kadın sürücüye dehşeti yaşattı

22 Ağustos 2025 16:54see174

BM: İsrail in saldırıları nedeniyle Gazze de zorla yerinden edilenlerin sayısı 796 binin üzerine çıktı

21 Ağustos 2025 21:40see174

Sağlık Bakanlığı 2. personel alımı 2025: Başvurular ne zaman başlayacak? 18 bin personel alımı için geri sayım Son Dakika Haberleri

22 Ağustos 2025 00:56see171

Kooperatifler Erzurum da bir araya gelecek

21 Ağustos 2025 09:18see161

İŞKUR TYP PERSONEL ALIMI 2025: İstanbul da hangi okullara işçi alınacak? İŞKUR E Şube İstanbul TYP işçi alımı başvuru ekranı Son Dakika Haberleri

21 Ağustos 2025 19:24see161

Gir Dünyama da Rajeev, Kuhu ya sahip çıkıyor! Partiyi terk ediyor

21 Ağustos 2025 16:29see156

Sözcü nün karalama kampanyası deşifre oldu

21 Ağustos 2025 12:19see145

Rosatom Akkuyu için 2026 yı işaret etti Dış Haberler

22 Ağustos 2025 00:32see121

Kolombiya da iki ayrı saldırıda 17 kişi öldü, 41 kişi yaralandı Dış Haberler

22 Ağustos 2025 04:35see121

Amerika nın babacan hakimi Frank Caprio hayatını kaybetti: Türk vatandaşıyla yaşadığı diyalog yeniden gündem oldu VİDEO İZLE

21 Ağustos 2025 15:48see118

Konferans Ligi nde tarihi skor! Tam 9 gol attılar

22 Ağustos 2025 00:40see118

Tekirdağ da 33. Ayçiçeği Festivali başladı Tekirdağ Haberleri

21 Ağustos 2025 21:27see117

Mehmet Ağar Çerçioğlu ile tanışıklarını anlattı! AKP ye geçişinde aracı mı oldu?

21 Ağustos 2025 09:33see116

Karamık Gölü nde yangın

21 Ağustos 2025 09:44see115

Başakşehir de Leo Duarte şoku! Oyuna devam edemedi

21 Ağustos 2025 21:54see114

Mansur Yavaş ı kahredecek iddia! Özgür Özel, İmamoğlu nun alternatifini buldu

21 Ağustos 2025 15:08see113

Taşova da köy muhtarlarına yangın söndürme eğitimi verildi Amasya Haberleri

21 Ağustos 2025 18:25see113

THY nin Air Europa ya ortak olması Avrupalı havayolu şirketlerini rahatsız etti

22 Ağustos 2025 12:42see111
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları