Memur sendikalarına zorunlu, faydalı ve bir o kadar da anlamlı hatırlatmalar Ahmet Ünlü
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Memurların haklarını savunmak için kurulan sendikalar memurların birçok hakkının alınmasında önemli başarılar sağlamıştır. Toplu sözleşmelerde masada olanların daha fazla hak sağlamaları konusunda birçok tartışma yaşanmıştır. Bu yazımızda memur sendikacılığında yaşanan sorunları açıklamaya çalışacağım.
Sendika başkanları eleştirilmeye alışmalıdır
Bazı sendikalar yaptığım küçük eleştirilerden rahatsız olmuşlar. İmkan verseler de tövbe istiğfar getirsem de rahatlasalar bari. Yapıcı eleştirilere alışmak gerekiyor. Nihayetinde üyelerin aidatlarıyla oturulan koltuklar sahiplenilmeye başlanır ki bu durum çok tehlikelidir.
Eleştiri kulağı en fazla tırmalayan ya da can sıkan kavramlardan bir tanesidir. Hele de gücün zirvesinde olanların eleştirisi, tahammül edilmesi zor bir durumdur. Bir koca karının herkesin içerisinde adaletin zirve ismi Hz. Ömer’i eleştirmesi ve bu eleştiri karşısında da “Ömer yanıldı” zirve cevabının mübarek ağızdan dökülmesi herhalde en fazla günümüze fener olacak yitik malımız diye düşünüyorum.
Eğer bir organizasyonun yöneticileri eleştiriye tahammül gösteremiyorsa en yalın tabirle organizasyonda çürüme başlamış demektir. Övgü kadar hoşa gidecek ve övüldükçe daha fazla övgü istemek kadar insan tabiatına uygun bir davranış yoktur. İnsanlar her şeyden bıkarlar, ancak övülmekten asla bıkmazlar. İnsanları ne kadar överseniz daha fazla övülmek isterler ve övülmekten asla bıkmazlar. Övülmekten hoşlanmak bir de müptela seviyesine çıkmışsa farklı çıkan her ses insanı çılgına çevirmeye yetecektir.
Bu nedenle kurumsallaşmak için özeleştirinin ötesinde üste para verip profesyonellerden hizmet satın alımı yöntemiyle sendikaların eleştiri yaptırmalarını öneririm.
Özetle yapıcı eleştiri bir organizasyonu en güçlü kılan unsurdur. Düşünmenizi ve yanlışlarınızı görmenizi sağlar. Bunun yerine eleştirileri görmezden gelir yada susturmaya çalışırsanız üzerinde oturduğunuz organizasyonun içten içe çürümesine yol açarsınız. Netice-i kelam olarak, eleştiri girmeyen yere yalakalar girer ki bunların üzerine toprak atma yönünde talimatlı olduğumuzu da bir dost olarak hatırlatmak isterim.
Memur sendikalarına güven düşüyor
Zaman zaman sosyal medya hesabımdan yaptığım anketlerde memur sendikalarına olan güvenin çok düşük olduğu görülüyor. Anketlerden çıkan sonuçlardan önemli mesajlar alınması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle ankete katılanların sendikalardan ümit kesmesi üzerinde uzun uzun düşünülmesi gerekmektedir.
Bize göre sendikaların kendi üyelerine de benzer anketler düzenlemesi ile anket sonucuna göre de özeleştiri ve süreç işletilmesinin uygun olacağını düşünüyorum. Elbette anketler kesin bilgiler içermezler. Ancak ciddi ipuçları da verdiğini bilmemiz gerekiyor. Bu nedenle anket sonucundan ve ankete yapılan yorumlardan faydalanılması gerektiğini düşünüyorum.
Sendika başkanları aldıkları ücretleri açıklamalıdır
İşçi ve memur sendika başkanlarının tamamının üyelerine saygı gereğince sosyal medya hesaplarından aldıkları maaşları (her şey dahil) ve kullandıkları araçları açıklamaları gerektiğini belirttim. Ancak küçük sendika başkanları dışında pek oralı olan olmadı. Halbuki üyelerin bunu istemelerinin en tabii hakları olduğunu düşünüyorum. Bundan rahatsızlık da duyulmamalıdır.
Zaman zaman basında sendika başkanlarının aldıkları ücretlerle ilgili doğru yanlış birçok haber çıkmaktadır. Bu tür dedikoduları önlemek için alınan ücretlere ilişkin bordrom işte burada denilerek meydan okunmalıdır. Kaldı ki aidat veren üyelerin sendika yöneticilerinin maaşlarını bilmeleri en tabii haklarıdır.
Bu yazdıklarım can sıkıcı olsa da memurların hakkını savunmaktan öte başka bir derdimin olmadığını birazcık okuma yazması olan herkesin bildiğini düşünüyorum. Bilinmelidir ki memurlar kendi haklarını etkili bir şekilde savunmadığı müddetçe başkaları savunmayacaktır.
Sendikaların delege seçimleri bu kadar gizemli olmamalıdır
Sosyal medya hesabımdan; “Delege seçimlerinin ne zaman olduğuna ve adaylara ilişkin size sendikanızdan bildirim gönderiliyor mu?” diye bir anket düzenlemiştim. Anket sonucu tam bir faciaydı. Ankete katılanların % 9,2’si delege seçimlerinden haberdar olmadıklarını belirtmişti. Böyle bir ortamdan sağlıklı sonuç çıkmaz.
Bu nedenle delege seçimlerinin katılımcı bir anlayışla ve yarışla yapılması için bütün delegelerin sendikalarınca haberdar edilmesi gerekiyor.
Bir memurun her ay aidat verdiği sendikasının delege seçiminden dahi haberdar olmaması gibi bir şey olabilir mi? Böyle bir seçimden sağlıklı bir delege sistemi çıkar mı? O zaman kim kimin hakkını savunuyor? Bu durum sendikacılıktaki en yapısal sorunlardan birisidir.
Üye kayıtları ve istifalar e-devlet üzerinden yapılmalıdır
Ziyaretime gelen sendika başkanları ve yetkilileri üye kayıt ve istifa süreçlerinin e-devlet üzerinden yapılmasını büyük sendikaların engellediğini iddia ediyorlar. Doğrusu buna inanmak istemiyorum. Nihayetinde buna karar verecek olanlar sendikalar değil kamu kurumlarıdır.
Yıllar önce işçi sendikaları e-devlet üzerinden üye kayıt işlemlerine ve istifa işlemlerine başlamışken memur sendikalarında hala bu işlemlerin manuel olarak yapılması en hafifinden 21. Yüzyılda yakışık almamaktadır. Bu nedenle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bu konuda mevzuat çalışmasını başlatması gerekmektedir. Merakla somut adım atılmasını kamu yararı açısından sabırla bekliyorum.
Memur sendikaları en azından aylık bilgilendirme toplantıları yapmalıdır
Memur sendikaları yaptıkları faaliyetler ile gelir ve gider durumları hakkında en azından aylık bilgilendirme toplantıları yapmalı ve üyelerden gelen soruları cevaplamalıdır.
Yine milyonlarca üyesi olan memur ve işçi sendikalarının yıllık faaliyet raporları hazırlayarak internet sayfalarında yayınlaması faydalı olacaktır. Nasıl ki kamu kurumları yıllık faaliyet raporu hazırlıyorlar aynı şekilde sendikalar da kapsamlı faaliyet raporu hazırlamalıdır. Sendikaların üyelerinden topladığı milyarlarca üye aidatının akibetini bilme hakkı olduğunu düşünüyorum.
Bu nedenle sendika üyelerinin patronları olması gereken sendikalarda hiçbir varlıklarının olmaması kabul edilemez bir durumdur. Halbuki her ay aidat veren memurlar patrondur ve haklarını arayacakları mekanizmalar kurulması gerekir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bu konuda sendikaları zorlayacak mevzuat düzenlemesi yapması gerektiğini düşünüyorum. Ümit ederim ki ne demek istediğim anlaşılmıştır.


