NEBİ MİŞ Kutsala saldırı mizah olamaz
Sabah sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Peygamber Efendimize ve Hz. Musa'ya mizah kisvesi altında Leman dergisi kışkırtma, provokasyon ve nefret suçu içeren bir karikatür yayınladı.
Dergi yönetiminin ve kadrosunun, toplumun dini hassasiyetlerini, kutsallara olan bağlılığını, Peygamber Efendimize yönelik sevgisinin toplumsal dokudaki yerini bilmemeleri düşünülmez.
Her konuda hassasiyet tellallığı yapanlar, İslam ve Müslümanlar söz konusu olunca bu hassasiyetleri niyeyse bir anda yok oluyor.
Sözde mizah dergisinin Peygamberimize yönelik saygısızlığı; Charlie Hebdo'nun benzer nefret içerikli ırkçı ve provokatif yayınları ve İsveç başta olmak üzere Batılı bazı ülkelerdeki Kuran-ı Kerim'i yakma eylemleri ile aynı karanlık zihniyet yapısının bir benzeridir.
Bu tür ortak bir zihinsel altyapı, İslamofobik söylemi meşrulaştırma, kutsal değerlere saldırıyı normalleştirme ve toplumlar arası çatışmayı körükleme stratejisine hizmet etme bakımından da benzer bir ideolojik çizginin devamıdır. Sadece eylem tarzı farklıdır, nefretin dili aynıdır.
Bu bağlamda, İslamofobi sadece Batı'ya özgü değildir. Türkiye'de de kökleri çok derin bir geçmişe sahiptir.
Kutsallara saygısızlık yaparak mizah yapılmaz. Nefretin sözde mizah adı altında kamufle edilmesine de hukuk müsaade etmez. Bir inancın kutsallarına yapılan saygısızlık ifade özgürlüğü bahanesi ile perdelenemez. Hiçbir özgürlük anlayışı, milyonların inançlarını aşağılamayı hak olarak görmez. İslamofobik yaklaşımlar, ifade özgürlüğü olarak pazarlanmaz.
Peygamberimize saygısızlığı yapanlar, Müslümanları tahrik etmek ve toplumu kutuplaştırarak sosyal uyuma zarar vermeyi amaçlayan sistematik bir nefret üretme maksadıyla hareket etmektedirler.
Söz konusu derginin Peygamberimize yönelik çirkin karikatürünün zamanlaması manidardır. Bölgesel krizlerin yoğunlaştığı, muhalefet partisinde iç liderlik mücadelelerinin devam ettiği, siyasal ve toplumsal reflekslerin hassaslaştığı, terörle mücadelede PKK'nın silah bırakma aşamasında olduğu, ülkemizin küresel çatışmaların sonlandırılmasında diplomatik inisiyatif aldığı ve NATO, Gazze, arabuluculuk gibi dosyalarda yükselen jeopolitik konumunu sürdürmeye çalıştığı bir dönemde toplumsal fay hatlarını tetiklemeye dönük bu karikatür yayınlanmıştır.
Türkiye, yalnızca kendi toplumunun dini değerlerini korumada değil, aynı zamanda uluslararası arenada kutsallara saygı çağrısını öne çıkaran küresel bir liderlik üstlenmektedir.
Bu nedenle, Avrupa'daki faşist İslam karşıtı tutumlara nasıl tepki gösteriliyorsa, kendi içimizdeki İslamofobik yaklaşımlara da aynı tutarlılıkla, ilkeli bir duruşla ve meşru bir zeminde karşı çıkmak gerekmektedir.
Ancak demokratik ve meşru tepki gösterirken, mizah kisvesi ile yapılan bu açık kışkırtmaları ve provokasyonları yapanların tam da hedeflediği tuzaklara düşülmemelidir. Toplumsal fay hatlarını tetikleyebilecek, birlik duygusunu zedeleyecek eylem ve söylemlerden kaçınılmalıdır.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dünkü il başkanları toplantısında, "Öfkenin aklı perdelemesine hiçbir genç kardeşim izin vermemelidir" uyarısı bu bağlamda çok önemlidir.


