SonTurkHaber.com
close
up
Şeyh Galip: “Damarlarımız canlansın eski ruhun dirimiyle” Yeni Şafak Kitap Eki Haberleri

Şeyh Galip: “Damarlarımız canlansın eski ruhun dirimiyle” Yeni Şafak Kitap Eki Haberleri

Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.

Şeyh Galip hakkında ilk etraflı ve yöntemli biyografi çalışmasını Sadettin Nüzhet Ergun yapmıştır. Bu çalışmanın 1932 ve 1935’te yapılan iki ayrı yayını birleştirilerek Büyüyenay Yayınları tarafından tekrar kitaplaştırıldı. Bazı katkılarla zenginleştirilen özenli çalışmayla eser tazelenmiş olarak yeni bir hayat buldu.

ALİM KAHRAMAN

Şeyh Galip’in şiiri için Tanpınar, “avize gibi renk ve ışık dolu” diyor. Bu parıltı ve ışık şairin varlık bütünlüğü için de geçerli. O, parlak bir yıldız gibi ışıltılarıyla XVIII. yüzyılın ikinci yarısını -özellikle son çeyreğini- doldurmuş, Sultan/lar onun şiirinden ve kişiliğinden yansıyan büyük manevi cazibenin etki dairesi içine girmiş, sevilmiş sayılmış, el üstünde tutulmuştur. Gerçi bu kuvvetli beliriş uzun sürmemiş, şair, 1799’da, kırk iki yaşında, birden denecek bir şekilde, bulunduğu yüksek katlardan, bir yıldız gibi kayıp kaybolmuştur. Aslında kaybolan fiziki varlıktır. Manevi varlığıyla o, ışıklarını saçmaya devam etmiştir.

Etmektedir.

Şeyh Galip hakkında ilk etraflı ve yöntemli biyografi çalışmasını Sadettin Nüzhet Ergun yapmıştır. Bu çalışmanın 1932 ve 1935’te yapılan iki ayrı yayını birleştirilerek Büyüyenay Yayınları tarafından tekrar kitaplaştırıldı (Şeyh Galip, Hazırlayan: Sadık Yazar, İstanbul Mart 2022). Bazı katkılarla zenginleştirilen özenli çalışmayla eser tazelenmiş olarak yeni bir hayat buldu.

Sadettin Nüzhet’in çalışması, kendisinden sonra bu yolda yürüyenlere (Sedit Yüksel’den Beşir Ayvazoğlu’na kadar) rehber oldu, yol açtı. Ayağımı o noktaya basıp geriye ve ileriye doğru baktığımda dikkatimi çeken bazı hususları dile getireceğim. İlki, Şeyh Galip’in Divan’ının (içinde Hüsn ü Aşk da var) 1836 gibi erken bir tarihte basılmış olmasıdır. Bu, bu tarihten sonra şairin, okuyucu katında daha geniş bir dolaşım alanı bulması demektir. Kendisinden sonra Şeyh Galip ismine dikkat yönelten şairler arasında Yenişehirli Avni, Muallim Naci, Ahmet Haşim, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Sezai Karakoç ilk sırada akla gelen isimlerdir. Bunlara başka isimler de eklenebilir. Şiir sanatı ve hayat algısı bakımından Şeyh Galip’in ruh akrabasıdır bu isimler. Muallim Naci Mehmet Muzaffer Mecmuası başlıklı çalışmasında bir Şeyh Galip romanı yazma düşüncesiyle masaya oturmuş görünüyor. Roman sanatı bakımından dağınık ve “başarısız” yarım kalmış bir çalışma olarak bugüne ulaşsa da bugünkü post-modern denilen bazı kurgu oyunlarını içinde taşımasıyla, dönemi için, üzerinde düşünülmesi gereken bir metindir. Şeyh Galip’in hayatına ait bazı gerçek bilgilerle kurguyu birleştiren Naci’nin bu çalışması bazı araştırmacıları yanıltmış, eserdeki genç Galip’in Konya’dan babasına yazdığı manzum mektup bir “belge” gibi değerlendirilmiştir. Sedit Yüksel “Mehmet Muzaffer Mecmuası”nı da sahaflarda bulunmuş gerçek bir mecmua olarak ele alıyor yaptığı ilmi çalışmada. Halbuki hem mecmua, hem mecmuanın sahaflarda ele geçirilmesi kurguya dahildir. Mehmed Muzaffer ise hayali bir kişidir (Bunlara ilk dikkat eden Tanpınar’dır). Üzerinde biraz düşününce Mehmet Muzaffer adının da metnin etrafında dönüp durduğu Mehmet Galip (Şeyh Galip) ismindeki “Galip”in aynı anlama gelen “Muzaffer”e çevrilmesiyle elde edilmiş bir düzenleme olduğu anlaşılmaktadır.

ŞEYH GALİP VE TANPINAR

Şeyh Galip’i bir romanına taşıyan ikinci isim Ahmet Hamdi Tanpınar’dır. Huzur’un kahramanı Mümtaz, bir Şeyh Galip romanı üzerinde çalışmaktadır (Tanpınar, “Yaz Yağmuru” adlı hikayesinde, Sabri’yi de başka bir tarihi dönemin, on yedinci yüzyılın romanı üzerinde çalışan bir yazar olarak resmeder). Kurgunun içindeki ikinci kurgu olan Mümtaz’ın Şeyh Galip romanı tamamlanmadan kalır. Ancak, Huzur üzerinde düşündüğümüzde, Mümtaz’la Nuran’ın aşkı, hayal edilen Şeyh Galip’le Beyhan Sultan arasındaki aşkın, 1930’lu yıllara yansımış bir parıltısıdır, diyebiliriz.

Şeyh Galip’ten iki asır kadar sonra gelen Sezai Karakoç, kendisinden önceki dağınık duyarlıkları da içinde toplayan en şümullü Şeyh Galip portresini ortaya koyar. “Fecir Devleti” şiirinde Karakoç, onun için “yeni dünyanın ilk ustalarından” ifadesini kullanmıştır. “Benim dünyamın muştucularından” diyerek büyük bir “inkıraz”ı aşıp kıştan sonra ortaya çıkan büyük bahar patlayışının (Diriliş’in) habercilerinden saymıştır.

ŞEYH GALİP’İN DOĞDUĞU EV

Şeyh Galip’i hatırlatıcı, ayakta tutucu toplu anışlar üzerinde de duralım biraz. Bu konuda 1912’de Galata Mevlevhanesindeki Şeyh Galip ihtifalini bir başlangıç noktası olarak belirten Beşir Ayvazoğlu haklı olarak 1996’da, İBB kültür faaliyetleri çerçevesinde düzenlediği “Şeyh Galib Günleri”ne kadar aynı ciddiyet ve çapta başka bir faaliyetin gerçekleşmediğini belirtiyor (Şeyh Galib Kitabı, İstanbul 1995; Kuğunun Son Şarkısı, İstanbul 1999 ). Arada bu belirtilenlerin dışında -aynı güçte olmasa bile- başka Şeyh Galip anmaları da var. Yazımıza merkez aldığımız 1930’lu yıllarda, Ali Nihat Tarlan’ın CHP Konferansları serisi içinde broşür olarak da basılan bir konferansının bulunduğunu biliyoruz (1939). Ancak bu yazımızda asıl üzerinde duracağımız faaliyet bir başkası. Şehremini Halkevi tarafından 1937 yılı içinde düzenlenen Şeyh Galip ihtifali. O gün Saadettin Nüzhet Ergun şairin hayatı hakkında uzun uzadıya konuşmuş, “bilhassa Terkib-i Bendini tahlil ederek Galibin aşk hakkındaki felsefesi üzerinde durmuştur.” “Bundan sonra Galibin bestelenmiş ve plağa çekilmiş muhtelif şiirleri gramofonla çaldırılarak dinlenmiştir.” Programa neyi ile katılan Neyzen Tevfik “Galibden muhtelif parçalar çalmıştır.” Bugünden baktığımızda o güne ait en önemli faaliyetlerden biri, halk bilimci Baha Gökoğlu’nun, katılımcıları, Şeyh Galip’in Mevlanakapı’daki -artık bir arsa olarak bulunan- doğduğu evin yerine götürmesi olur. Şeyh Galip’in Sütlücede kaldığı evin yeri ve yıkılmadan önceki fotoğrafları, daha önce Beşir Ayvazoğlu tarafından bir yazıyla tanıtılmıştı. Şeyh Galip’in doğduğu evin yeri ise sadece semt olarak biliniyor. O yıllarda bu evin yerinin Baha Gökoğlu tarafından tespit edilmiş olması -sıhhatinden emin olmasak da- yeni bir bilgi: “Evin [Halkevi-A.K.] tarih ve edebiyat şubesi reisi Baha, Şeyh Galibin içinde doğduğu ve büyüdüğü semt ve ev hakkında yaptığı tetkiki, bir takım delillere istinaden anlatmıştır. Baha’nın bu izahatına nazaran Şeyh Galib, Şehremininde Hacıevliya mahallesinde, bugün yıkık bir arsa haline gelmek üzere olan bir evde doğmuştur.”

Önemli haberleri ve güncellemeleri kaçırmamak için SonTurkHaber.com'ı takip edin.
seeGörüntülenme:103
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 16 Temmuz 2025 07:49 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Tüfekle kulağından vurdu: Borç kavgasında silahlar çekildi

04 Ağustos 2025 03:25see195

Gaziosmanpaşa da TEM de karşıya geçen Özbekistan uyruklu kadına araç çarptı: 1 ölü

03 Ağustos 2025 22:26see164

Ürünü müşteriye fırlattı, müşteri kasiyere yumrukla saldırdı

03 Ağustos 2025 23:21see137

DMD hastası 7 yaşındaki Mustafa Yöndem in tedavisi için başlatılan kampanyaya valilik onayı

03 Ağustos 2025 22:31see123

Samet Aybaba ya sürpriz teklif

04 Ağustos 2025 00:13see122

Yok artık Arda Güler! Sahanın diğer ucundan ayakla basket attı

03 Ağustos 2025 19:21see121

ChatGPT sohbetleri internete sızdı: Yapay zekada güvenlik açığı ortaya çıktı Gündem Haberleri

04 Ağustos 2025 18:16see118

Dışişleri nden Mescid i Aksa basınına tepki Sözcü Gazetesi

03 Ağustos 2025 21:28see118

Güler Sabancı bakın nerede ortaya çıktı: Yanındaki isimler dikkat çekti

04 Ağustos 2025 14:38see116

Ciroda Avrupa ya yaklaştık Ekonomi Haberleri

04 Ağustos 2025 04:14see115

Benfica ya Nice maçı öncesinde Kerem Aktürkoğlu ndan kötü haber

04 Ağustos 2025 19:47see111

Fabrikada çıkan yangında patlama meydana geldi

04 Ağustos 2025 16:51see110

Görünmeyen sınır şaşırttı: Denizanaları bu noktayı geçemiyor Sözcü Gazetesi

04 Ağustos 2025 07:36see110

Selçuk Bayraktar: TEKNOFEST kuşağıyla ülkemiz tam bağımsızlık yolunda bir adım daha öteye gidecek Yalova Haberleri

03 Ağustos 2025 18:53see109

Anatomi profesöründen sevginin anatomisi

04 Ağustos 2025 07:11see109

Sezgin Tanrıkulu: KHK mağdurları komisyon gündeminde olmalı

04 Ağustos 2025 16:51see109

Para gönderirken zorunlu olacak: Bakanlık talimat verdi

04 Ağustos 2025 02:06see109

Boğulan gencin hayat mücadelesi kamerada! Ekipler son anda yetişti

03 Ağustos 2025 20:33see109

Güneş kremi seçerken içeriğe dikkat! Hangisi sağlıklı? Sözcü Gazetesi

03 Ağustos 2025 21:54see108

Husumetlisini silahla ateş ederek kovaladı: Yoldan geçen adam yaralandı VİDEO İZLE

03 Ağustos 2025 23:55see107
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları