SonTurkHaber.com
close
up
Suskunluğun ve yazının ustası: Kâmil Doruk Yeni Şafak Kitap Eki Haberleri

Suskunluğun ve yazının ustası: Kâmil Doruk Yeni Şafak Kitap Eki Haberleri

SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.

Öykülerinin yanı sıra sessizliği, muhalifliği ve ‘ayrı’ duruşuyla bilinen Kâmil Doruk, bir ağabey olmasının yanı sıra, "Her işimiz gibi, güzel olmalı yazdıklarımız” düşüncesini yazılarına işleyen usta bir yazar.

Kâmil Doruk’u ilk olarak İkindiyazıları’ndaki metinlerinden tanıdım. Daha sonra rûberû tanıştık; aramızda iş arkadaşlığı ve dostluk kuruldu. O zamandan bu yana kitaplarını peyderpey kitaplığıma kazandırmıştım. Sene başında eserlerini tekrar okumaya karar verdim ve İsmail Karakurt hediyesi olan Antik Sevgililer’le başlayıp (Bürde), Ağlamayın Efendim’le (Nehir Yayınları) devam ettim. Okumam uzun süre aldı çünkü araya dünya işleri, ölüm dirim meseleleri girdi.

Doruk, benim olduğu kadar Yeni Şafak’ın da ağabeyi. ‘Nev-i şahsına münhasır’ tabirini tam olarak hak ve temsil eden biri. Hayatını sessizce yaşayan Kâmil ağabeyin sessizliğinin yanı sıra herkesten ayrı bir duruşu var. Bu duruş, akıl, mantık ve melekelerinin işleyişindeki sıra dışılıkla kendini gösteriyor. O bir yandan da daima ‘muhalif.’ Muhalif nitelemem siyasi olduğu kadar kültürel ve edebî. Eleştirir ve fakat hakka girmez! Nerede bir yanlışlık, eksiklik, tezat durum veya olay görse bunlar üzerine düşünür, kafa yorar. Sokakta yürürken gördüğü olumsuzlukları kayıt altına aldığını bile bilirim. Düşünceli durur lâkin içeriden dışarıya yayılan ve gözlerde yuvalanan mütebessim halini daima korur. Memleket meselelerine kafa yorması ve düşünceli hâli sayesindedir ki çoğu kimse onu ‘hayata ve yazmaya küs’ ve ‘bezgin’ zanneder.

Her ne olursa olsun onunla gazetenin koridorunda çay eşliğinde yaptığımız ayaküstü sohbetleri, yemeğimize katık yaptığımız konuşmaları hiçbir şeye değişmem.

Ağlamayın Efendim’de bir cümlelik öz geçmiş var Doruk ağabey hakkında: Antik Sevgililer yazarı. O kadar. Bu cümleyi biraz geliştireyim. 1960’da Bursa’da doğan Doruk, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünde okurken lisans öğrenimini yarıda bırakır. İstanbul Bülteni dergisinde başladığı çalışma hayatını Yeni Şafak’ta sürdürür. Hikâyeleri, Diriliş, Yönelişler, Yedi İklim ve İkindiyazıları gibi dergilerde yayımlanır. İnternet sitelerinde yazılar yazar. İlk kitabı Antik Sevgililer 1987’de ikinci eseri Ağlamayın Efendim de 1995’te yayımlanır. 2011’de Hikayevikaye’si (Bürde) çıkan yazarın hikâyeleri Yağ Sevgili Yürek adlı kitapta toplanır (2013). Sil Pasını Gönlünün adlı bir masal kitabı da 2014’te okura ulaşır. Bundan iki yıl sonraysa Yaraşır Sana Sadakat çıkar (Büyüyenay Yayınları).

160 sayfalık Ağlamayın Efendim’i aralıklarla okudum ve çok daha önce okumadığım için üzüldüm. 28 öykülük kitapta ilk öykü 1988’de yazılmış; 1982’de yazılmış öykü de var 1995’te yazılan da. Bazı metinler tarihsiz.

Yazıya, usta yazarın ustalığından ayrıntılar taşıyan ‘..S..’ başlıklı öyküyle başlamak gerekir. Bakalım: … yazmak, eksik bir benzetmeyle, yaşantının fotokopisini çekmek gibidir (s. 109) veya … her işimiz gibi, güzel olmalı yazdıklarımız, güzeli yansıtmalı, … yazmak benim için mahrem bir fiil. Çünkü ben derlemeci ve harami değilim (s. 148-149).

Sondaki öyküler baştakilere göre kısalıyor. Anlatım daha çok iç konuşma ağırlıklı ilerliyor. 35 yıl öncesinden ‘ufarak öyküler yazmış Kâmil ağabey. Metinlerde kendisiyle konuşmayı hiç ihmal etmiyor. Aktüelden olabildiğince uzak. Kendi okuruna yazıp onların okumasını istediği gün gibi ortada.

Kalemine çok hâkim. Bir cümle alıntılayayım örnek olarak: Bana dünyam kâfi... -bu oda kadar olsa da- Ay sizin olsun. Ve aylar ayları kovalar. Ama odalar odalara bitişir ve eklenir bir gün o da (s. 21).

Sevgi, hüzün, yalnızlık gibi bireysel temaların öne çıktığı öyküler genelde serbest ilerliyor. Nesir, şiir sonra tekrar nesir. Metinler arası bağlantı kopuyor fakat ilgi kopmuyor.

Doruk’un kurma(ca) zorluğu yok. Zaman, mekân ve karakterler açısından da bu böyle. Öykülerine girdiğinizde her durumla, herkesle, her şeyle karşı karşıya gelebilirsiniz. Yeri gelir bir kar tanesiyle konuşuyor bulursunuz kendinizi. Yeri gelir bir kedinin kovaladığı boncuk olursunuz. Bir bakmışsınız ay dede anlatıyor siz dinliyorsun veya bir arının kanadı, bir kelebeğin uçuşusunuz.

Metinlerinde pek zaman ve mekân kullanmaz Kamil ağabey; belirgin bir tip de görünmez. Bu bir genişlik sağlar. Ayrıca modernin gelenekselde, gelenekselin modernde eritildiğine de şahitlik ederiz.

“… boşluk doğuran boşluklarda” (s. 39) ve “Geceler ayla doludur O sırça bir mercektedir / Geceler ısrarla doludur ve esrar karnında kaybolur (s. 41) gibi ifadelere bakarsak değişik bir felsefî duruşa sahip. Mekanizma alışıldık şekilde çalışmıyor.

Şairleri (aynı zamanda kendisini) sorguluyor: … ey şair! Niçin ve kimler için yazdın? (s. 24). Reis öyküsünün baş karakteri kalem ehlini çok ağır eleştiriyor. Şöyle diyor/düşünüyor Reis: … bilmiyorlar yaşamak nedir… (s. 52). Buna rağmen şiire çok yakın bir yazarla hemhal olduğunuzu her daim görürsünüz. “Dağlardan geliyorum, … dağlar, ırmak ırmak ağlar (s.133) örneğinde görüldüğü gibi. Çok süslü bir dili olmasa da şiire göz kırpan satırlar var öykülerde: "... kalbinin kırıklıkları nazenin gırtlağında” (s. 7), “Kar taneleri mi uçurdu rüyalarını”(s. 10), “Yüzünün yüzü nerdedir acaba sabah olduğunda?” (s. 17), “... seher yeline saçlarını taratan bir kız,” (s. 19) ve “Bu renk cümbüşünde serhoş dalgacıkların ahenkli raksının deseni,” (s. 44) gibi.

Yazımı Yalan başlıklı öykünün son satırlarıyla bitireyim: Hâlesine girilmez bir hâl. / Gülün kokusu, elmanın tadı... / “Var sen de oyalan.” (s. 59).

Şiir ve elmas

lTiyatro sanatçısı Yaşar Elmas’ı çok eskilerden tanırım. ‘Bir koltukta birçok karpuz’ taşıyabilen ‘nadir’ insanlardan. İyi tiyatrocu en başta. Hem oyuncu hem de yazar olarak. Şiirler, yazılar yazmışlığı, şiir dergisi çıkarmışlığı var. Radyo ve televizyon programcılığıyla uğraşmış. En önemlisi de öğretmen.

Karsız bir şubat günü çıkageldi Elmas, elinde Bayat Çağla’yla (Çıra Kültür, Ocak 2025). (Hadi bakalım, önceki cümlenin başında ‘kar’ mı demek istedim yoksa ‘kâr mı; TDK ayırsın!) Gazetede oturduk, halleştik, kitaptan konuştuk. Kitabın kapağındaki çağla çiziminden burnuma taze çağla(!) kokusu gelmedi değil!

Esere geçmeden önce şairini tanı(t)mak lâzım. Afyon’da doğan (1969) Elmas, Karadeniz Teknik Üniversitesi Giresun Eğitim Fakültesi’ni bitirir. Tiyatro, şiir, radyo ve televizyon programcılığıyla uğraşır. Nevbahar dergisini çıkarır. Yazı ve şiirleri, Nevbahar, Kırağı, Aşkar, Dergâh gibi dergilerde yayımlanır. Kenar Süsü, İnfak ve Haşhaş Kabuğundan Dipo Yapmak adlı kısa filmleri çeker. Öğretmenlik yıllarında Oyunbozan Atölye’yi kurar; 30’u aşan sayıda tiyatro metni yazar. Bunların 20’ye yakınını sahneler. En son, kendi yazdığı Aşk Derinlerde Onbaşı adlı oyunu sahnelediğini biliyorum. Bayat Çağla, Elmas’ın ilk kitabı.

Şairinin imzalama nezaketini gösterdiği 72 sayfalık eserde, üç bölüm başlığı altında 16 şiir bulunuyor. Şiirlerin sayfalara arkalı önlü konulması yerinde olmuş. Kapak ve kitap ismi daha güzel olabilirdi. Bunlar şekille ilgili, gelelim şiire.

Elmas’ın şiirini okumaya tersten başlamak gerekirmiş çünkü beni etkileyen dizeler Bir Şemsiyem Dahi Olmadı Üstü Cehennem Altı Cennet başlıklı son bölüme saklanmış. Şöyle diyor Mey’de Elmas: Mey başı döndürür / Mirim / Ney ruhu / Ya bu vida / Tekerlekler...

Yer yer söyleyişi güçleştiren, kulağı tırmalayan kelimelere rastladım okurken. “gümrah müvazişlerin vefalı anası” (s. 27) dizesini ele alayım. ‘Gümrah’ı bildik peki ‘müvaziş’ nedir? Halbuki söyleyiş yalın olunca ne güzel oluyor. Meselâ: yol uzadıkça uzar sırtın yumrusu / düş uzar… gölge uzar… kuyu uzar (s. 57).

Kitabı okuduktan sonra, ‘biraz aceleye gelmiş’ kanaati edindim. Şiirler üzerinde daha çok çalışılsa, dile ‘hak ettiği’ özen gösterilse iyi olmaz mıydı?

Yazı başlığını özellikle şiir ve elmas kelimeleriyle kurdum ve ‘şiir’i başa aldım. İkisi de en kıymetlidir sevenleri açısından. Bedel ister, ortak kabul etmezler. Onlara kavuşmak çok zor, ayrılmaksa gayet kolaydır.

Yaşar Elmas’a ‘hoş geldin’ diyorum ve kendi dizesiyle ‘elveda’: Çün / “kıylu kal”dir şiir dünya bir an rüya (s. 50).

Vesselam!

Daha fazla bilgi ve son haberler için SonTurkHaber.com'ı takip edin.
seeGörüntülenme:59
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 15 Mayıs 2025 06:46 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Kanatlı tim in mücadelesi sürüyor! 1.400 tanesi daha doğaya salındı...

14 Temmuz 2025 15:56see143

15 Temmuz un unutulmaz anları! İnsan bir kere ölür, adam gibi ölür

15 Temmuz 2025 01:43see139

Bahçeli’den ’15 Temmuz’ paylaşımı: ‘İhanete karşı milletin kıyamıdır’

15 Temmuz 2025 00:51see137

Fransa da firar skandalı: Akılalmaz planı ortaya çıktı

14 Temmuz 2025 17:12see137

Bakan Tunç: 15 Temmuz da son darbeyi vuracaklarını zannettiler, başaramadılar

15 Temmuz 2025 00:52see135

Yatırımcılar dikkat: Kripto piyasasında tarihi an: Bitcoin 120 bin doları aştı Kripto Para Haberleri

14 Temmuz 2025 07:53see133

Fındık üreticilerine yüzde elli bedelle hasat filesi desteği

14 Temmuz 2025 16:00see133

EuroLeague de 2026 Final Four un nerede düzenleneceği netleşiyor Fanatik Gazetesi Basketbol Haberleri Spor

15 Temmuz 2025 14:43see131

BM Genel Sekreteri Guterres: Gazze de sadece ateşkes yeterli olmayacak

15 Temmuz 2025 16:23see130

MHP’de DEM’le ittifak istifaları Sözcü Gazetesi

14 Temmuz 2025 05:37see129

İlk kurşun Maraş’ta, son kurşun Ankara’da sıkıldı! Asırlık kahramanlık nöbeti

15 Temmuz 2025 00:00see128

Bu çorbalara sofrada yer açın : En faydalı 3 ev çorbası

14 Temmuz 2025 19:44see128

Seferler iptal mi oldu? THY den açıklama geldi

14 Temmuz 2025 16:07see128

15 Temmuz öğretileri: Kulağınızdaki küpeleri çekmeyi unutmayın! Nedret Ersanel

15 Temmuz 2025 04:05see127

Yeni sürecin kodları Turgay Yerlikaya

14 Temmuz 2025 04:09see126

Şanlıurfa’daki çocuk ölümleri ile ilgili vahim tabloyu Mahmut Tanal açıkladı

15 Temmuz 2025 00:32see125

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tan canlı yayında atama açıklaması! Gelecek günlerde müjde verilecek

15 Temmuz 2025 00:49see125

Lady Diana’nın yeğenleri Türkiye’ye hayran kaldı

14 Temmuz 2025 07:02see125

45 gün içinde başvurmayan tapu sahipleri hakkını kaybedecek Sözcü Gazetesi

15 Temmuz 2025 14:37see125

Yeni hafta aşırı sıcaklarla geliyor

14 Temmuz 2025 05:12see125
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları