12.5 milyon $’lık altın oyunu
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı altın şirketi sahipleri ve çalışanlarının devletin sunmuş olduğu yüzde 3’lük desteği alabilmek için altın üzerinden hileye başvurarak devleti zarara uğrattığı ve haksız kazanç sağladığı iddiasıyla soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında şüphelilerin 12 milyon 537 bin 560 dolar kamu zararına neden olduğu tespit edildi.
23 GÖZALTI KARARI
‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık’, ‘1211 Sayılı T.C.M.B. Kanunu ve Bunun Tebliğlerine muhalefet’, ‘4749 Sayılı Kamunun Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet’ ve ‘1567 Sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanuna muhalefet’ suçlarından başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul Altın Rafinerisi AŞ (İAR) ile ilişkili şirketlerin yetkilisi olan 23 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Dün sabah saatlerinde emniyet ekiplerince Bakırköy, Bahçelievler, Sancaktepe, Avcılar, Büyükçekmece, Başakşehir, Küçükçekmece, Bağcılar, Beylikdüzü, Eyüpsultan, Sarıyer ve Üsküdar’da 23 adrese operasyon düzenlendi. Operasyon sonucunda toplam 21 şüpheli gözaltına alındı.
30 ÇALIŞAN ÜZERİNE 24 ŞİRKET KURDULAR
Soruşturma kapsamında İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) Anonim Şirketi Sahibi Özcan Halaç, Genel Müdürü Ayşen Esen, Muhasebe Müdürü Nasuh Göçmen, Pazarlama Müdürü Serdar Saraç, şirket çalışanı Erkam Halaç, Gram Altın Kıymetli Madenler Rafineri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi çalışanı Bülent Halaç, aynı şirketin müdürü Erman Dönmez, Yalçıntaş Kıymetli Madenler Ticaret Limited Şirketi çalışanı İbrahim Sontur, Kuyumcukent Enerji Üretim ve İşletme Anonim Şirketi Müdürü Mehmet Bora Tütüncüoğlu ve İstanbul Gümüş Rafinerisi Anonim Şirketi İşletme Müdürü Cenk Kocatüfek’in devletin sunmuş olduğu yüzde 3’lük desteği almak için kendileri ve bahse konu şirketlerin çalışanı olan 30 şahsın üzerine 24 yeni şirket kurduğu belirlendi. Şahısların bu şirketler üzerinden kıymetli metaller ve altın bileşenleri adı altında toplamda 543 milyon 634 bin 253 dolar ihracat yaptıkları ve yapılan ihracat tutarı üzerinden yüzde 3 devlet desteği aldıkları ve belirli bir organizasyon ile sistemli şekilde devleti zarara uğrattıkları iddia edildi.
SİSTEM NASIL İŞLİYOR?
ALTINI ERİTİP İŞLENMİŞ GİBİ GÖSTERMİŞLER
1- Soruşturma çerçevesinde, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ‘Firmaların Yurtdışı Kaynaklı Dövizlerinin Türk Lirasına Dönüşümünün Desteklenmesi Hakkında Tebliğine İlişkin Uygulama Talimatı’ yayınlandığı, bu talimat kapsamında devletin ihracat yaparak ülkeye döviz girişi sağlayan şirketlere döviz tutarı üzerinden yüzde 3 destek verdiği ifade edildi. Bazı kişilerin ise devletin sunmuş olduğu bu desteği almak için altın madenini yasal çerçevede şirketler üzerinden yurtdışından ithal ettiği belirlendi.
2- Şirketlerin ithal etmiş olduğu bu altın madenini ülke içerisinde bulunan altın ocaklarında erittiği ve eritilen altının asit solüsyonlar ile karıştırarak işlenmiş olarak gösterildiği öne sürüldü.
3- Şirketlerin, bu şekilde ortaya çıkan kıymetli maden bileşenlerini yurtdışına yasal olarak çıkardığı ve bunun üzerinden döviz kazancı elde ettikleri iddia edildi.
4- Kazanılmış olan dövizle talimat çerçevesinde yüzde 3 devlet desteği alındığı ve yapılan bu işlemlerin belirli bir organizasyon içerisinde yapıldığı ileri sürüldü.
HAYALİ İHRACATTA YAHYA MODELİ
Türkiye’yi “hayali ihracat” kavramıyla, 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yeğeni Yahya Demirel tanıştırdı. Yahya Demirel, 1975’te karıştığı hayali ihracat olayı ile tanınmıştı. Mobilya ihracatı yapanlara verilen yüzde 75 vergi iadesini almak için hukuk dışı yollar kullandığı iddiasıyla yargılanan Yahya Demirel’in bu yolla o dönem 20 milyon lira haksız kazanç elde ettiği haberleri gündeme gelmişti. Yahya Demirel’in ‘ceviz yatak odası’ diye ihraç ettiği ürünlerin sunta parçaları olduğu ortaya çıkmıştı. Mobilyaları ihraç ettiğini beyan ettiği İsviçre firmasının da gerçekte olmadığı belirlenmişti. Yahya Demirel’in ismi 90’lı yıllarda bu kez de banka yolsuzluğuyla gündeme gelmişti. Demirel’in Kıbrıs Yatırım Bankası adıyla KKTC’de kurduğu bankanın hayali olduğu, böyle bir bankanın izine rastlanmadığı ortaya çıkmıştı. Demirel’in hayali banka ile devleti milyonlarca dolar dolandırdığı öne sürülmüştü. 1975’te karıştığı hayali ihracat olayıyla tanınan Yahya Demirel, 8 Kasım 2012’de, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti.


