Bir taşla üç hamle mi? Kremlin’in yeni emperyal rotası
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Son günlerde ülkedeki Azerbaycan Türklerine yönelik insan hakları ihlallerine girişen Rusya, dünya diplomasisinde tartışmalı bir adım atarak Afganistan’daki Taliban hükümetini resmen tanıdığını açıkladı. 2003’ten bu yana “yasaklı terör örgütü” listesinde yer alan Taliban’a yönelik statü değişikliğinin temeli ise Aralık 2024’te, Putin’in onayı ve ardından gelen mahkeme kararıyla atılmıştı. Diplomasi koridorlarında, Rusya'nın merak konusu olan Taliban hamlesi için "Tek hamle-üç oyun" tanımı yapılırken; Kremlin’in, Hindistan’ı kuzeybatıdan kuşatmak, İran ile doğrudan bir doğu-batı ticaret koridoru tesis etmek ve Afganistan’daki değerli element ve minerallere erişim sağlamak istediği vurgulanıyor.

Kremlin’in Afganistan Özel Temsilcisi Zamir Kabulov’un “Evet, tanındı” ifadesiyle resmileştirdiği kararın ardından, Moskova’daki Afgan Büyükelçiliği binasında Taliban bayrağının göndere çekilmesi, güven mektuplarının resmen kabul edilmesi ve Taliban Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki ile Rus Büyükelçi Dimitry Zahirnov arasındaki açıklamalar ise yeni dönemin hukuki ve sembolik temeli olarak kabul ediliyor.
1 TRİLYON DOLAR DEĞERİNDEÖte yandan ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu’nun (USGS) 2010 yılında yayımladığı rapor ise Rusya'nın son hamlesine ışık tutan veriler içeriyor. Afganistan, dünya üzerindeki en büyük lityum yataklarına ev sahipliği yaptığının altı çizilen raporda, Afganistan’daki lityum rezervlerinin toplam değerinin bir trilyon doları aşabileceği belirtiliyor. Söz konusu raporda ülkenin, lityum değil, kobalt, nikel, bakır, altın, neodimyum, terbiyum, disprosiyum ve uranyum açısından da servet barındırdığının altı çiziliyor.
HİNDİSTAN KUŞATMASIKamuoyu Araştırmacısı Volkan Tebrizcik ise Çin'in, Taliban ile lityum ve bakır madenciliği konusunda ikili anlaşmalarına dikkat çekerken, "Rusya da Taliban’ı tanıyarak bu stratejik yarışta geri kalmamayı hedefliyor. Özellikle elektrikli araç bataryaları, yenilenebilir enerji sistemleri ve mikroçip üretiminde hayati rol oynayan lityum ve kobalt, 2025 yılı itibariyle küresel teknoloji savaşlarının merkezinde yer alıyor. Bu nedenle Rusya'nın jeo-ekonomik hedefleriyle Taliban’la kurduğu yeni ilişki birbirini tamamlıyor. Kremlin, Taliban yönetimiyle yapılan bu iş birliğini; Orta Asya ve Hint alt kıtası üzerindeki nüfuzunu genişletecek bir kaldıraç olarak kullanmayı da amaçlıyor" diye konuştu.
Stratejistler, Rusya ile Taliban arasında 2022 yılında imzalanan petrol, doğalgaz ve buğday alımı anlaşmasına da dikkat çekerken, bu anlaşmanın yalnızca ticari değil, aynı zamanda politik ve stratejik bir angajman olduğunun da altını çiziyorlar. Anlaşmanın yerel para birimleriyle yapılmasının, ABD dolarının küresel hakimiyetine karşı BRICS’in öncülüğünde şekillenen dolarsızlaştırma stratejisinin bir ayağı olduğu da vurgulanıyor.
İRAN'A NEFES ALDIRACAKAnalistlere göre, İran ile Rusya arasında Basra Körfezi’nden başlayıp Afganistan üzerinden Sibirya’ya uzanan alternatif bir doğu-batı ticaret koridorunun kurulması, Batı yaptırımlarına karşı oluşturulan ekonomik alternatiflerin başında geliyor. Bu güzergâh, Çin’in Kuşak-Yol Girişimi’ne paralel, ancak ondan bağımsız şekilde kurgulanan Avrasya merkezli çok kutuplu bir ekonomi stratejisi olarak da tanımlanıyor. Özellikle Hürmüz Boğazı’na sıkışan ticaret yollarının çeşitlendirilmesi hedefinin de, bu güzergâhın değerini artıracağına dikkat çekiliyor.

Afganistan'ın sahip olduğu yeraltı kaynakları, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik bir silah olarak da dikkat çekiyor. 2025 itibariyle lityumun tonu 29 bin dolar, kobalt ise 32 bin dolar civarında seyrediyor. Nadir toprak elementlerinin kilogram fiyatları ise 800 dolardan başlayıp 6 bin dolara kadar çıkıyor.
RUS KUŞATMASIKremlin yönetiminin bu adımlarının Hindistan üzerindeki etkisinin derin olacağının altı çizilirken, Hindistan'ın, kuzeyde Çin, batıda Pakistan ve kuzeybatıda Taliban-Rusya ekseniyle çevrelenmiş olduğuna değiniliyor. Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) ile derinleşen İslamabad-Pekin hattının, Hindistan için bir çevreleme unsuru haline geldiği, Moskova’nın Taliban’la kurduğu ilişkinin, bu kuşatmayı stratejik olarak tamamlayacağı, Hindistan’ın Keşmir üzerindeki politikalarının zora gireceği de öne çıkan saptamalar arasında bulunuyor.
Kaynak: Web Özel


