SonTurkHaber.com
close
up
Menu

Golden sonra duygulandım Nice i deviren iki golü atan Kerem Aktürkoğlu ndan açıklama: Dün gece konuştuk Fanatik Gazetesi Fenerbahçe (FB) Haberleri Spor

Yabancı araca ‘taşıma’ yasağı Ekonomi Haberleri

Yunanistan da işçiler İsrail in Sumud Filosu na saldırısı nedeniyle greve gitti

Cumhurbaşkanı Higgins ten tüm dünyaya İsrail mesajı! Harekete geçmeliyiz

Kira şampiyonları açıklandı: Zirvede bakın hangi şehir var!

Üniversiteyi 3 yılda bitirme formülü: 240 kredi 180 e düşürülecek Eğitim Haberleri

Giyim üssü S.O.S veriyor Sözcü Gazetesi

Trump ın Gazze planına karşı ilk itirazlar yükseldi! Bazı şartları var

BAKARA SURESİ OKU Bakara Suresi Anlamı, Tefsiri, Arapça Okunuşu, Türkçe Meali Dini Bilgiler

Ödüllü keman sanatçısı Laçin’in öldüğü kazanın keşfi yapıldı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: Çelik üretiminde bu yıl Avrupa da 1. dünyada 7. büyük üreticiyiz

Okul servisiyle midibüs çarpıştı: 7 öğrenci yaralandı!

Dünya Zeki Yavru ya yapılan çirkin hareketi konuşuyor: Nasıl olur da kırmızı kart gösterilmez!

Küresel Kararlılık Filosu Türkiye Basın Ofisi: İsrail in filoda yardım taşınmadığı iddiası yüz kızartıcıdır

Dünyanın Gazze ye olan sessizliğine sanatıyla tepki gösterdi: Dünya izlerken muralı büyük beğeni gördü VİDEO İZLE

Yahşihan Belediyesi ne yönelik soruşturmada, 6 şüphelinin mal varlıklarına el konulması kararı

Özgür Özel den Ali Babacan a telefon Sözcü Gazetesi

Enflasyon verisi TCMB nin faiz kararını nasıl etkiler? Capital Economics ten çarpıcı tahmin

Caner i kim öldürdü?

Zafer Partisi nden Fatih Altaylı çıkışı! Yargı tarafsızlığına gölge düşürdü

İstanbul Üniversitesi’ndeki mescit nasıl açıldı ve kim kapattı? Dursun Gürlek

İstanbul Üniversitesi’ndeki mescit nasıl açıldı ve kim kapattı? Dursun Gürlek

Yenisafak sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.

Meşhur ilahiyatçı hocalarımızın hemen hepsinin hatıralarını okudum ve çok istifade ettim. Bugünlerde de Yusuf Ziya Kavakçı hocamızın “Göçüp Giderken” adıyla neşredilen hatıralarını bitirdim. Nehir söyleşi şeklinde hazırlanan eserin muhtevasını Dr. Müjdat Uluçam Bey’in soruları ve Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı hocanın bunlara verdiği cevaplar teşkil ediyor. Belirtmek gerekir ki, bu usul, bu minval üzere kaleme alınan kitapların okunmasını biraz daha kolaylaştırıyor. Kitapta İbnülemin Mahmud Kemal

Meşhur ilahiyatçı hocalarımızın hemen hepsinin hatıralarını okudum ve çok istifade ettim. Bugünlerde de Yusuf Ziya Kavakçı hocamızın “Göçüp Giderken” adıyla neşredilen hatıralarını bitirdim. Nehir söyleşi şeklinde hazırlanan eserin muhtevasını Dr. Müjdat Uluçam Bey’in soruları ve Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı hocanın bunlara verdiği cevaplar teşkil ediyor. Belirtmek gerekir ki, bu usul, bu minval üzere kaleme alınan kitapların okunmasını biraz daha kolaylaştırıyor.

Kitapta İbnülemin Mahmud Kemal Bey’e de yer verilmiş. Yusuf Ziya Hoca, merhumla ilgili sözlerinin sonunda yine onunla alakalı olarak şunları söylüyor:

“İbnülemin kitaplarını, arşiv malzemelerini, bazı değerli eşyaları İstanbul Üniversitesi’ne vakfetmiş; müze gibi bir şey olmuş. Kendisi de gelip orada otururmuş. Tıp Fakültesi’nden talebeler ve Âsaf Ataseven de oraya gidip geliyor. İbnülemin konuşuyor, onlar da istifade etmeye çalışıyorlar. Bir gün müstahdem kapıyı çalıyor. “Efendim Hasan Âli Bey geldi, destur istiyor” diyor. İbnülemin “Dursun, beklesin biraz dışarıda” demiş, içeriye gelmesine müsaade etmemiş. Bunu bana bizzat Âsaf Ataseven anlatmıştı. Kim bu Hasan Âli? Bakan Hasan Âli Yücel olmasın. Âsaf Bey, yumuşak efendi bir adam ama “Ne işi var burada?” diye merak ediyor. Hademe bir daha gelmiş, bir daha derken üçüncüsünde “Gelsin bakalım” demiş. Muhtemelen bu ziyaret Hasan Âli Yücel bakanlıktan ayrıldığı zaman gerçekleşmiş. İçeri gelip, “Efendim, arz-ı hürmet ederim” deyince İbnülemin “Söyle, çabuk söyle…. Tamam anladık….” demiş. Adama, “Buyur, otur” bile dememiş. O, arz-ı hürmetlerini söylemiş, bir iki reveranstan sonra “Tamam, tamam” deyip atmış dışarı. Tabii, Âsaf Ataseven de şaşırmış. Bu ne biçim muamele? İbnülemin, Âsaf Ataseven’e doğru eğilmiş, “Evladım! Nasıl yaptım herifi” demiş. “Ben de Nur-u Muhammedi var evladım. Nur-u Muhammedi bitti” demiş. Allah rahmet eylesin. Ben, kendisini görmedim, yetişmedim ama menkıbelerini çok duydum.”

Şimdi de ben Prof. Dr. Âsaf Ataseven Bey’in İbnülemin’le ilgili hatıralarından birkaç bölüm nakledeyim: Bu hatıraların tamamı İbnülemin’le ilgili kitabımın ikinci cildinde yer alıyor.

Âsaf Bey, bakınız neler anlatıyor:

İbnülemin Mahmud Kemal Bey’i, ilk defa 1953’te İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Roma Hukuku Dershanesinde tanıdım. Bendeniz o zaman Tıp Fakültesi ikinci sınıfındaydım. Üstad kütüphanesini, antika eşyalarını, hat koleksiyonunu İstanbul Üniversitesi’ne bağışladığı için bir tören düzenlenmişti. O gün üniversite profesörleri üstada o kadar hürmet gösteriyorlardı ki, doğrusu, 'kim acaba bu zat?' diye merak etmiştim. Bu törende İstanbul Üniversitesi Rektörü Ord. Profesör Kâzım İsmail Gürkan, Prof. Hilmi Ziya Ülken, Prof. Mükrimin Halil Yınanç, Prof. Ahmet Hamdi Tanpınar, İbnülemin Mahmud Kemal Bey’i övücü birer konuşma yaptılar. Sonra da Üstad’a söz verildi. Üstadın sözlerine Rektör Ord. Prof. Kâzım İsmail Gürkan’a hitaben, “İlimde projektör, üniversitede rektör” diye nükteli bir hitapla başlaması hâlâ hafızamdadır.

Bu törenden sonra İbnülemin Mahmud Kemal Bey’in İstanbul Üniversitesi merkez binasında kendisine tahsis edilen bir oda bulunduğunu öğrendim. Üstad’ı bazen öğle ve ikindi vaktinde Beyazıt Camii’ne giderken, bazen de çıkarken -mevsimin yaz olmasına rağmen- başında siyah bir takke, yakası kalkık, cübbeye benzeyen bir pardösü ile görürdüm. O günlerde birkaç arkadaşımla ders arasında öğle ve ikindi vakitlerinde Bayezid Camii’ne gidiyor ve bazen derslere geç kalıyorduk. Bu sebepten merkez binanın bodrum katında, bir merdivenin altında namazlarımızı bir tahtanın üstünde kılıyorduk. Arkadaşlarla birlikte ‘Bu kadar sevilen ve itibar edilen İbnülemin Bey’e gitsek acaba üniversitenin merkez binasında bir mescit açtırabilir miyiz?’ diye düşündük. İki arkadaş kendisine gittik. Üstad bizi kabul etti. Kendilerine, “Efendim, ders aralarında öğle ve ikindi namazlarına Beyazıt veya Süleymaniye camiine gittiğimiz için derslere geç girmek zorunda kalıyoruz; acaba merkez binada bize bir odanın mescid olarak tahsis edilmesine tavassut buyurur musunuz?’ dedik.

İbnülemin Mahmud Kemal Bey, ‘Evladım, bu adamlardan, üniversitede mescid istemek Athenagoras patriğinden cami istemek gibidir. İsterseniz rektörü ve dekanı çağırıp yanınızda haşlayayım. Ama ben bu beylere desem ki, ‘Talebe-i ulumdan bazıları bana geldiler, dans etmek için bir oda istiyorlar; buyursunlar benim odamda yapsın derler’ dedi. Bu işle meşgul olacağını ifade ettiler ve bize ‘Ben, dindar gençleri severim. Beyazıt Bakırcılar’daki konağımızda yapılan pazartesi toplantılarına sizi bekliyorum’ dedi.

Bu esnada kâtibi, bir beyefendiyi içeri aldı. Kalın kaşlı bu zat, eski devlet adamlarından biriydi. Ancak ben adını hatırlayamadım. Üstad, masasında oturuyordu. Biz de sol tarafındaki iki sandalyeye ilişmiştik. Odaya giren zat, eliyle Osmanlı usulü Üstad’ı selamladı. Üstad’a bir şey sordu. Üstad, onu oturtmayıp ayakta bekletti. Sualine cevap verdi ve eliyle yine Osmanlı âdâbına uygun olarak çekilmesi için işaret etti. Ben hayretten ne o zatın sorusunu ne de Üstad’ın cevabını hatırlıyorum. Bu zat odadan çıktıktan sonra Üstad, ‘Bu adam, hep böyle gelir, halbuki ben ondan hoşlanmam’ dedi. Biz kim olduğunu sormaya cesaret edemedik. Sonra Üstad, bir konu açarak konuşmaya başladı. Hatırladığım kadarıyla Sultan Abdülhamid döneminden söz ediyordu. Konudan konuya girdi. Doğrusu ben konunun sonunu başını kaybettim. Herhalde şaşkın bir halde ona bakmış olmalıyım ki, ‘Delikanlı, sen galiba konunun başını kaybettin’ dedikten sonra sözü bitirdiğine şahit oldum. Ben, 82 yaşındaki bu insanın hafızasına hayran kalmıştım. Müsaade isteyerek üstadın huzurundan ayrıldık. Odadan çıkarken kâtibine bu gelen zatın kim olduğunu sordum. Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel, dedi.

Gerçekten de İbnülemin Bey, bize bir mescid açtırdı. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Hıfzı Timur ile görüştüğünü ve merkez binanın bodrum katındaki bir odanın mescid olarak bize ayrıldığını öğrendik. Kırmızı halı ile döşedik. Güzel bir avizeyle ve kütüphaneyle donattık. Bu mescid 1960 yılına kadar devam etti. 27 Mayıs darbesinden altı ay önce İst. Üniversitesi Rektörü Ord. Prof. Sıddık Sami Onar bu mescidi kapattı.

İbnülemin Bey hakkında -yine Hasan Âli Yücel ile ilgili- duyduğum bir fıkra da şöyle:

Üstad Türk-İslam Eserleri Müzesi’nin müdürüdür. Bir gün namaz kılmak üzere seccadesinde ‘Allahü Ekber’ demeye hazırlanmaktadır. Tam bu sırada hademe koşarak gelir, ‘Efendim, vekil hazretleri (bakan bey) geliyor!’ der. Üstad, ‘S…. gitsin. Ben şimdi Allah’ın huzuruna çıkıyorum’ cevabını verir. Geriye dönen hademe odanın kapısında vekil ile yüz yüze gelir. Vekil bey, hademeye ‘Duydum oğlum, duydum’ cevabını verir. Evet, bu vekil yine Hasan Âli Yücel’dir!”

Çok şaşırtıcı bir durum değil mi? İbnülemin Mahmud Kemal Bey’in eserlerini bütün mal varlığını bağışladığı İlim Yayma Cemiyeti ve adına kurulan vakıf değil, işte bu Hasan Âli Yücel yayımladı. Yiğidi öldür ama hakkını yeme… Kitabımızda bu devr-i kadim efendisine âit böyle daha birçok anekdot bulunuyor.

Önemli haberleri ve güncellemeleri kaçırmamak için SonTurkHaber.com'ı takip edin.
seeGörüntülenme:128
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 13 Temmuz 2025 04:05 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Golden sonra duygulandım Nice i deviren iki golü atan Kerem Aktürkoğlu ndan açıklama: Dün gece konuştuk Fanatik Gazetesi Fenerbahçe (FB) Haberleri Spor

03 Ekim 2025 00:21see404

Yabancı araca ‘taşıma’ yasağı Ekonomi Haberleri

02 Ekim 2025 04:08see238

Yunanistan da işçiler İsrail in Sumud Filosu na saldırısı nedeniyle greve gitti

03 Ekim 2025 09:49see202

Cumhurbaşkanı Higgins ten tüm dünyaya İsrail mesajı! Harekete geçmeliyiz

02 Ekim 2025 02:05see190

Kira şampiyonları açıklandı: Zirvede bakın hangi şehir var!

02 Ekim 2025 12:16see186

Üniversiteyi 3 yılda bitirme formülü: 240 kredi 180 e düşürülecek Eğitim Haberleri

03 Ekim 2025 04:06see185

Giyim üssü S.O.S veriyor Sözcü Gazetesi

02 Ekim 2025 05:32see183

Trump ın Gazze planına karşı ilk itirazlar yükseldi! Bazı şartları var

03 Ekim 2025 08:45see183

BAKARA SURESİ OKU Bakara Suresi Anlamı, Tefsiri, Arapça Okunuşu, Türkçe Meali Dini Bilgiler

03 Ekim 2025 12:17see174

Ödüllü keman sanatçısı Laçin’in öldüğü kazanın keşfi yapıldı

03 Ekim 2025 14:06see173

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: Çelik üretiminde bu yıl Avrupa da 1. dünyada 7. büyük üreticiyiz

03 Ekim 2025 18:49see168

Okul servisiyle midibüs çarpıştı: 7 öğrenci yaralandı!

03 Ekim 2025 10:19see167

Dünya Zeki Yavru ya yapılan çirkin hareketi konuşuyor: Nasıl olur da kırmızı kart gösterilmez!

03 Ekim 2025 12:00see158

Küresel Kararlılık Filosu Türkiye Basın Ofisi: İsrail in filoda yardım taşınmadığı iddiası yüz kızartıcıdır

03 Ekim 2025 20:58see157

Dünyanın Gazze ye olan sessizliğine sanatıyla tepki gösterdi: Dünya izlerken muralı büyük beğeni gördü VİDEO İZLE

03 Ekim 2025 12:34see155

Yahşihan Belediyesi ne yönelik soruşturmada, 6 şüphelinin mal varlıklarına el konulması kararı

03 Ekim 2025 13:58see139

Özgür Özel den Ali Babacan a telefon Sözcü Gazetesi

03 Ekim 2025 21:22see138

Enflasyon verisi TCMB nin faiz kararını nasıl etkiler? Capital Economics ten çarpıcı tahmin

03 Ekim 2025 14:12see138

Caner i kim öldürdü?

03 Ekim 2025 20:15see129

Zafer Partisi nden Fatih Altaylı çıkışı! Yargı tarafsızlığına gölge düşürdü

03 Ekim 2025 17:41see129
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları