Paranın ahlâkı yok diyenler bunu okusun Yaşar Süngü
Yenisafak sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
İsrail bankalarından ve soykırıma destek veren küresel şirketlerden paralarını çeken Norveç Varlık Fonu’nda stratejik kararları Hazine ve Maliye Bakanlığı belirliyor.
2004’te kurulan Etik Danışma Kurulu, fonun yatırım yönergelerini belirlemiş ve uyulması gereken etik kriterleri oluşturmuş.
Bu kurallara göre; işkence,
toplu insan hakları ihlali
veya düşmanlık gibi faaliyetlerde bulunan şirketlere yatırım yapılması yasak.
Bu prensipler doğrultusunda fon, ciddi etik ihlaller içeren sektörlerdeki şirketleri portföyünden çıkarma yoluna gitmiş.
Örneğin, Ocak 2010’da
17 büyük tütün şirketi
(yaklaşık 2 milyar USD’lik pay) portföyden tamamen çıkarılmış.
Benzer şekilde, 2014 yılında dünya çapında
53 kömür madenciliği
şirketi tasfiye edilerek fonun toplam kömür yatırımları önemli ölçüde azaltılmış.
Norveç’in ünlü Etik Danışma Kurulu
fonun sadece kazanç odaklı değil, aynı zamanda etik ve sürdürülebilirlik kriterlerine uygun hareket etmesini sağlıyor.
Kurul sayesinde fon; insan hakları ihlali, çevre yıkımı ya da nükleer silah üretimi gibi faaliyetlerde bulunan şirketlere yatırım yapmaktan kaçınıyor.
Yani bu şu demek; Dünyanın en büyük varlık fonunun para kazanırken etik ahlaki ilkeleri var, ona göre yatırım yapıyor.
Yani
paranın dini imanı ahlakı olmaz
diyenler yanlış düşünüyor.
Paranın dini imanı ahlakı var ve olmalı.
**
Norveç Varlık Fonu dünyanın en büyük varlık fonu.
2025 yılı itibarıyla
Borsa İstanbul’da 47 hisseye yatırım yapmış
ve toplam portföy büyüklüğü 1.47 milyar dolar seviyesinde.
Fonu’nun en çok yatırım yaptığı ilk 15 Türk hissesi arasında Aselsan, Türk Hava Yolları ve Turkcell de bulunuyor.
**
Fonun hikayesi şöyle;
Norveç, 1990 yılında attığı stratejik bir adımla, doğal kaynaklardan elde ettiği geliri geleceğe taşımayı hedefleyen özel bir fon oluşturmuş.
Norveç Varlık Fonu, resmi adı ile Statens pensjonsfond utland, dünya genelinde Küresel Hükümet Emeklilik Fonu (GPFG) olarak biliniyor.
Ülkede ise halk arasında çoğu zaman
“Petrol Fonu
” olarak anılmakta; çünkü temel kaynağını Norveç’in petrol ve doğal gaz ihracatından elde edilen gelirler oluşturuyor.
Fonun temel mantığı, anlık harcamalar yerine uzun vadeli ekonomik güvenlik sağlamak.
Norveç, bu gelirleri bugünün bütçesini rahatlatmak için değil, ileride oluşabilecek
ekonomik dalgalanmalara karşı toplumsal refahı korumak
için değerlendiriyor.
Bu yaklaşım, ülkeye sadece finansal istikrar kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda dünyada örnek alınan bir
ekonomik model
oluşturuyor.
**
NE ZAMAN VE NEDEN KURULDU?
Fonun hikâyesi, 1990’da Norveç Parlamentosu’nun petrol fiyatlarındaki dalgalanmaların ekonomiyi sarsmasını önlemek ve kaynakların sınırlı olduğunu bilerek geleceğe yatırım yapmak istemesiyle başladı.
Amaç netti: Bugünün kazancını yarının güvence fonuna çevirmek.
Petrol gelirlerinin bir gün azalacağı öngörüsüyle, bu fon sayesinde ülke, ekonomik dalgalanmalara karşı daha dirençli hale geldi.
FONUN KAYNAKLARI NELER?
Fonun kasası çoğunlukla Norveç’in enerji sektöründen oluşuyor:
Petrol şirketlerinden alınan vergiler,
Arama ruhsatlarından elde edilen gelirler,
Devletin doğrudan petrol ve gaz projelerindeki hisselerinden kazançlar,
kısmen devlete ait olan Equinor firmasının dağıttığı temettüler.
Bu gelirler, dünya piyasalarına dağıtılarak Norveç’in enerji zenginliği küresel yatırımlara dönüştürülüyor.
FONUN BÜYÜKLÜĞÜ VE KÜRESEL YATIRIMLARI
2024 yılında Norveç Varlık fonunum değeri 19 trilyon Norveç kronunu (yaklaşık 1,6 trilyon USD) geçti. ,
Yani fon, 71 ülkede 8.700’den fazla şirketin hisselerine sahip devasa bir yatırım portföyüne hükmediyor.
Sadece Avrupa’da borsaya kota hisselerin yaklaşık %2,33’ünü elinde bulunduruyor.
Bugün Norveç Varlık Fonu, sadece Norveç’in değil,
küresel finansal istikrarın
da önemli bir oyuncusu haline geldi.
Kriz dönemlerinde piyasalara istikrar kazandıran bu dev fon, petrolün gücünü
uzun vadeli refaha
dönüştürmenin modern bir modeli olarak öne çıkıyor.
**
Norveç Varlık Fonu gibi büyük şirketlerin de yatırım yaparken danışacağı etik ahlaki kurulları olsa belki de küresel ekonomide bu kadar derin eşitsizlik ve adaletsizlikler olmaz.
Paranın da bir dini ve ahlakı olmalı.

