Vücuda yaşlanmayı unutturan besinler Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Yaşlanmayı durdurmak imkansız olsa da, uzmanlara göre doğru gıdalarla sağlıklı bir beslenme programı ve bazı yaşam tarzı değişiklikleriyle genç ve formda kalmak mümkün…
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilara Palabıyık, özellikle antioksidan, vitamin ve mineral gücü yüksek besinlerle yaşlanma hızını yavaşlatılabileceğini belirterek şu bilgileri paylaştı.

Yaşlanma, tamamen durdurulamaz ama kesinlikle yavaşlatılabilir. Bu süreçte genetik faktörler kadar yaşam tarzı da önemli bir rol oynar. Uyku düzeni, stres seviyesi, egzersiz alışkanlığı ve en önemlisi beslenme şekli; yaşlanmanın hem iç hem dış belirtilerini etkiler. Anti-oksidan, iltihap önleyici, vitamin ve mineral bakımından zengin besinler; hücreleri oksidatif stresten korur, iltihaplanmayı azaltır. Özellikle cilt ve kemik dokusunu destekler. Vücudumuzda dış etkenlerden alınan toksinlerin yanında, her gün yürütülen yaşamsal işlemlerden dolayı da metabolik atıklar birikir. Bu atıklardan arınmanın en etkili yolu su içmektir. Günde 2-2,5 litre su tüketmek gerekir. Tüm bunlar hem daha genç bir görünüm hem de daha sağlıklı bir vücut anlamına gelir. Kısacası, doğru besinler ‘’vücudun yaşlanma freni’’dir.

Sağlıklı yaş almak için bu besinleri düzenli tüketmeye çalışın:
Yaban mersini: Cilde canlılık kazandıran faydalı bir meyvedir. İçeriğinde güçlü bir antioksidan olan antosiyanin ile birlikte C vitamini bulunur. Günde yaklaşık bir avuç tüketilmesi önerilir.
Yeşil yapraklı sebzeler: Özellikle ıspanak, pazı ve roka, C vitamini ve folat bakımından oldukça zengindir. Kolajen sentezinde önemli bir rol oynar. Bu sebzelerin haftada en az dört kez tüketilmesi önerilir.
Yağlı balıklar: Somon ve uskumru, Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olup ciltteki iltihabı azaltarak cilt bariyerini güçlendirir. Ayrıca D vitamini ve kaliteli protein içeriğiyle genel sağlığa da katkı sağlar. Haftada iki kez, her biri 120–150 gram pişmiş olarak tüketilmesi önerilir.
Yoğurt, kefir: Kalsiyum ve probiyotik içeriğiyle bir geçlik iksiridir. Günde 1-2 porsiyon/bardak tüketilmesi önerilir.
Domates: İçerdiği likopenle güneşin cilt üzerindeki zararlı etkilerini azaldır. Aynı zamanda kırışıklık ve ince çizgileri de azaltmaya yardımcı olur. Günde 1-2 adet haşlanmış domates tüketilmesi önerilir.
Avokado: E vitamini sayesinde cilt elastikiyetini korur. Haftada üç gün, günde yarım avokado tüketilmesi tavsiye edilir.
Zerdeçal ve zencefil: Sahip oldukları güçlü iltihap önleyici bileşenler olan kurkumin ve gingerol sayesinde hem cilt sağlığını hem de bağışıklık sistemini destekler. Günde 1 tatlı kaşığı toz formunda tüketilebilirler. Zerdeçalın emilimini artırmak için yanında karabiber tüketilmesi faydalı olacaktır.
Soğan-sarımsak: Vücudumuzun ürettiği çok güçlü bir antioksidan olan glutatyon soğan sarımsaktaki sistein maddesi sayesinde oluşur. Bu amino asidin antioksidan özellikleri, hücreleri serbest radikallerin neden olduğu oksidatif hasardan korur ve vücutta detoksifikasyon süreçlerini destekler. Her gün tüketilmelidir.
ANTİOKSİDANLARIN GÜCÜHava kirliliği, tütün ürünleri, uykusuzluk, hareketsizlik, UV ışınları, radyasyon, kimyasallar, gıda katkı maddeleri, tarım ilaçları gibi olumsuz dış etkenlerle vücutta oluşan serbest radikaller yaşlanmayı hızlandırır.
Bunlar DNA, hücre ve protein hasarına neden olur.Dolayısıyla kronik hastalık, demans, kanser, erken yaşlanma ve kırışıklık gibi olumsuz durumlar ortaya çıkabilir. Antioksidan içerikler ise serbest radikallerden vücudumuzu korur.
Başlıca antioksidanlar; A, C, E vitaminleri ve polifenollerdir. Havuç, tatlı patates, mango, ıspanak A vitamini; kivi, limon, çilek, portakal, mandalina, mango, papaya, ananas C vitamini; badem, fındık, ceviz, zeytinyağı, avokado E vitamini; yeşil çay, nar suyu, kahve, bitter çikolata, kakao, üzüm, yaban mersini ise polifenol içeren besinlerdir.
KOLAJEN ÜRETİMİNİZİ BÖYLE ARTIRINKemik, cilt, kas ve tendonlarımızın sağlığı için kolajenin önemi büyük. Büyükbaş ve tavuk kemiğinden elde edilen kemik suyu, doğal sıvı kolajen kaynağıdır. C vitamini kolajen sentezinde görev aldığından limon, portakal, brokoli, kivi, kırmızıbiber gibi C vitamini içeren gıdaların tüketimi, yağlı et ve yumurta tüketimi kolajen üretimini artırabilir. Baklagiller ve badem, fındık, ceviz gibi kuruyemişler prolin aminoasiti açısından zengindir. Hepsi kolajen yapımına katkı sağlar.
HÜCRELERİ YENİLEME YOLLARIZerdeçal, içeriğindeki kurkumin sayesinde iltihap önleyici etkisiyle hücre yenilenmesini teşvik eder.
Brokoli, karaciğerin detoksifikasyonuna yardımcı olmada kritik bir rol oynayan zengin bir sülforafan kaynağıdır.
Bunun yanı sıra iltihapla mücadelede ve hücre onarımına yardımcı olmada aktif rol oynayan indol-3-karbinol içerir. Yumurta ise protein, D vitamini ve B12 vitamini bakımından zengindir, bu da vücudun sağlıklı hücre üretimini destekler.


