Washington’ın Rusya’ya karşı sertleşmesi sonuç verir mi? Kadir Üstün
Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Başkan Trump’ın son günlerde Rusya’ya karşı yaptığı sert açıklamalar, Washington’ın Ukrayna’ya yardım stratejisinde net adım attığını gösteriyor. Trump, Putin’i müzakere masasına getirmekte başarısız olması sonrasında Ukrayna’ya destek konusunda yeni bir adım atmaya karar verdi. Trump, Biden’ın karşılıksız yardım politikası yerine ABD’nin Ukrayna’ya verilmek üzere NATO’ya silah satacağını açıkladı. Putin 50 gün içinde masaya oturmazsa Rusya’yla ticaret yapan ülkelere karşı da ek vergi tehdidi savuran Trump, Rusya’ya karşı baskıyı artırarak sonuç almaya çalışacak.
UKRAYNA’YA SİLAH AKIŞI
Trump açısından Rusya’ya karşı Ukrayna’ya silah tedarikinin devam etmesi önemli bir tavır değişikliği anlamına geliyor. Daha önce ABD’nin karşılıksız yardımlarına karşı sıkı muhalefet eden Trump, NATO ülkelerine Ukrayna’ya verilmek üzere silah satışına onay vererek Amerikan desteğinin karşılıksız olmayacağı ancak desteğin devam edeceği sinyalini vermiş oldu. Amerikan Kongresi’ne Ukrayna’ya yardım için bütçe geçirmeye çalışmaktan daha etkili olabilecek bu değişiklik, Avrupa’nın Ukrayna için ne kadar harcama yapmaya hazır olduğunu da test etmiş olacak.
Trump’ın Amerikan vergilerini harcamaktansa silah satarak Ukrayna’nın direnişini destekleme kararı, Rusya’ya kısa vadede kesin bir zafer kazanamayacağı mesajı anlamına geliyor. ABD’nin silah akışını organize etmesine alışan Rusya açısından Ukrayna’ya silah akışının Amerikan hibesi veya Avrupa hibesi olması pek bir anlam ifade etmeyebilir ancak Ukrayna’nın silah tedarikinin devamı Putin’in hesabını etkileyecektir. Son haftalarda saldırılarını yoğunlaştıran Rusya, Ukrayna’nın silahsız kalacağı üzerine hesap yaparsa yanılabilir.
YAPTIRIMLAR VE EK GÜMRÜK VERGİLERİ
Şimdiye kadar birçok yaptırım kararına imza atan ancak Rusya’nın kritik petrol ve gaz ihracatına pek dokunmayan Amerikan Kongresi’nde Trump’ın favori baskı aracı gümrük tarifeleri üzerinden baskı uygulamaya çalışan bir yasa tasarısı hazırlanıyor. Rusya’yla ticaret yapan ülkelere %500’e kadar ek gümrük vergisi öngören tasarının geçmesine sıcak baktığını söyleyen Trump, Rusya 50 gün içinde masaya oturmazsa %100 oranında ek vergi tehdidi yaptı. Amerikan ekonomik baskısı karşısında Çin, İran, Kuzey Kore ve başka ülkelerle ticari ilişkilerini güçlendiren Rusya’nın yaptırımlara alıştığı söylenebilir. Ancak ek gümrük vergilerinin üçüncü ülkeleri cezalandırma potansiyeli Rusya’nın işini zorlaştıracaktır.
Kongre ve Trump’ın hem Rusya’ya hem de başka ülkelere ekonomik baskı tehditleri hayata geçerse kısmen de olsa etkili olabilir ancak Trump’ın 50 gün vermesi bu konuda aceleci olmayacağına işaret ediyor. Rusya’nın ve başka ülkelerin tedbir almasına yeterince zaman bırakan bu yaklaşım, Rusya’yı ekonomik baskıyla masaya getirebileceğine çok da inanmayan bir tavra işaret ediyor. Washington Rusya’ya gerçekten strateji değiştirtecek bir ekonomik baskı yapmak istiyorsa, petrol ve gaz sektörleriyle Rusya’nın Batı ülkelerinde dondurulan paralarını hedef alması gerekiyor. Şu ana kadar ABD ve Avrupa bu adımları atmaktan çekindiği için yaptırım ve ek gümrük vergilerinin ne kadar etkili olacağı tartışılır.
Washington’ın Ukrayna’nın silah tedarikini garantileyen NATO ülkelerine silah satışı kararı, Trump’ın diplomatik çözüm çabasını güçlendirebilir. Ancak Rusya masaya oturmayı kabul edip bu sertleşmeyi yumuşatarak zaman kazanmaya çalışabilir. Ekonomik baskının da ne kadar çabuk hayata geçip geçmeyeceği önemli olacak. Bu her iki gelişme de Putin’i müzakereye ikna konusunda etkili olabilir ancak Batı daha kapsamlı ve etkin bir strateji izlemezse Rusya’nın Ukrayna’daki hedeflerinden vazgeçeceğini düşünmek safdillik olur. Washington’ın sertleşmesi dönemsel kalırsa Putin de bunu ciddiye almayacaktır ve savaşın benzer dinamiklerle devam edeceği beklenebilir. ABD ve Avrupa’nın Ukrayna’nın savunmasının ötesine geçecek daha etkin bir stratejiye ihtiyacı olduğu açık.


